Inspiring [Adjective] İngilizce örnek cümle

Inspiring sesli dinle

inspire (v)

esinlenmek, teşvik etmek, aşılamak

The coach inspired the players during all the game.

Antrenör, maç boyunca oyunculara moral verdi.

hero may inspire : kahraman ilham verebilir

music may inspire : müzik ilham verebilir

writing may inspire : yazı ilham verebilir

inspire confidence : güven uyandırmak

inspire creativity : yaratıcılığı(a) aşılamak/ilham vermek

inspire fear : korkuya sebep olmak

inspire loyalty : sadakati teşvik etmek

inspire poet : şaire ilham vermek

inspire respect : saygı aşılamak

inspire trust : güven vermek

inspiring (adj)

An inspiring teacher can stimulate students to succeed.

İlham veren bir öğretmen, öğrencileri başarılı olmaları için teşvik edebilir.

hardly inspiring : ilham vericilikten uzak

particularly inspiring : özellikle ilham verici