Interested [Adjective] İngilizce örnek cümle

Interested sesli dinle

interest (v)

merak uyandırmak

interest buyer : alıcının ilgisini çekmek

interest particularly : özellikle ilgilenmek

interested (adj)

meraklı, alâkadar, ilgili olan

David is interested in French literature and its history.

David, Fransız edebiyatı ve tarihi ile ilgileniyor.

actively interested : etkin şekilde ilgili

always interested : her zaman ilgili

chiefly interested : başlıca ilgili

deeply interested : derinden ilgilenen

increasingly interested : giderek daha ilgili

keenly interested : ilgili bir şekilde meraklı

mainly interested : esas olarak ilgilenen

particularly interested : özellikle ilgilenen

primarily interested : öncelikle ilgilenen

terribly interested : çok ilgili

especially interested : özellikle ilgili/ilgili olan

extremely interested : son derece ilgili

interested enough : yeterince ilgili

interested party : ilgili taraf

be interested : ilgilenmek

become interested : ilgili hale gelmek

seem interested : ilgili gibi görünmek

interested in : …ile ilgili