Irrelevant [Adjective] İngilizce örnek cümle

Irrelevant sesli dinle

irrelevant (adj)

alakasız, yersiz, gereksiz, konu dışı

The comments he made were irrelevant to the topic being discussed.

Yaptığı yorumlar, tartışılan konuyla ilgisizdi.

almost irrelevant : neredeyse alakasız

apparently irrelevant : görünür bir şekilde alakasız

completely irrelevant : tamamen alakasız

increasingly irrelevant : giderek alakasız

largely irrelevant : büyük ölçüde alakasız

politically irrelevant : politik olarak alakasız

quite irrelevant : oldukça alakasız

rather irrelevant : oldukça alakasız

seemingly irrelevant : görünüşe göre alakasız

simply irrelevant : sadece alakasız

somewhat irrelevant : biraz alakasız

totally irrelevant : tamamen alakasız

utterly irrelevant : tamamen alakasız

virtually irrelevant : neredeyse alakasız

wholly irrelevant : tamamen alakasız

entirely irrelevant : tamamen alakasız

essentially irrelevant : aslında alakasız

irrelevant detail : alakasız detay

appear irrelevant : alakasız görünmek

become irrelevant : alakasız olmak

consider sth irrelevant : bir şeyin ilgisiz olduğunu düşünmek

deem sth irrelevant : bir şeyi ilgisiz görmek/bulmak

dismiss sth as irrelevant : ilgisiz olarak reddetmek

make sth irrelevant : ilgisiz yapmak

regard sth as irrelevant : bir şeyi alakasız görmek

render sth irrelevant : bir şeyi alakasız yorumlamak

see sth as irrelevant : bir şeyin ilgisiz olduğunu görmek

seem irrelevant : alakasız görünmek

irrelevant question : alakasız soru

irrelevant to : ...ile alakasız