Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Issue ne demek?

Issue ne demek? Issue ne anlama gelir? Issue İngilizce örnek cümle. Issue eş anlamlıları.

    issue (v)

    vermek

    dağıtmak, teslim etmek

    Issue (v) ingilizce örnek cümle

    The club issued a statement about its new transfer to the press.

    Kulüp, yeni transferi hakkında bir basın açıklaması yaptı.

    Police have issued a description of the gunman.

    Polis, saldırganın tasvirini yayınladı.

    The government issued a statement condemning the killings.

    Hükümet cinayetleri kınayan bir bildiri yayınladı.

    Issue (n) Collocations

    bank may issue : banka tedavüle çıkarabilir
    coroner may issue : adli tabip (belge vb.) verebilir
    court may issue : mahkeme (ihtar vb) verebilir
    issue alert : uyarı vermek
    issue announcement : duyuru yayımlamak
    13 Örnek daha
    issue coin : madeni parayı piyasaya çıkarmak
    issue communiqué : sorun açıklaması
    issue demand : talebi bildirmek/resmi olarak bildirmek
    issue denial : inkar etmek
    issue description : tasviri/tarifi/eşkali resmi olarak bildirmek
    issue paper : para basmak
    issue share : pay dağıtmak
    issue statement : bildiri yayınlamak
    issue threat : tehdit etmek
    issue warning : uyarı vermek
    issue warrant : izin belgesi vermek
    issue promptly : derhal yayınlamak
    issuing bank : amir banka
    Daha az gör

    Issue (n) Preposition Kullanımları

    issue to : ...ya bildirmek
    issue (n)

    mesele

    sorun, konu, mevzu

    Issue (n) ingilizce örnek cümle

    Forest conservation is an important issue all over the world.

    Ormanların korunması tüm dünyada önemli bir konudur.

    Deforestation continues to be a major environmental issue.

    Ormansızlaşma önemli bir çevre sorunu olmaya devam ediyor.

    sayı (dergi vb.)

    baskı, yayım, nüsha

    Issue (n) ingilizce örnek cümle

    Publication of this month's issue will probably be delayed one week.

    Bu ayın sayısının yayınlanması muhtemelen bir hafta gecikecek.

    The latest issue of the magazine will come out next Monday.

    Derginin son sayısı önümüzdeki Pazartesi günü çıkacak.

    Issue (n) Collocations

    issue may affect : mesele etkilenebilir
    issue may arise : sorun çıkabilir
    issue may face : konu etkileyebilir
    issue may surround : sorun kuşatabilir
    issue may underlie : sorun altında yatabilir
    93 Örnek daha
    address issue : (bir) konuyu ele almak
    avoid issue : sorunu önlemek
    become issue : sorun olmak
    clarify issue : sorunu netleştirmek
    confuse issue : konuyu karmaşık hale getirmek
    cover issue : konuyu kapsamak
    debate issue : konuyu tartışmak
    decide issue : karar vermek
    discuss issue : sorunu tartışmak
    evade issue : sorundan kaçınmak
    examine issue : sorunu incelemek
    explore issue : sorunu araştırmak
    face issue : sorun ile karşılaşmak
    highlight issue : konuyu vurgulamak
    publish issue : sorunu yayınlamak
    raise issue : bir konu ileri sürmek
    resolve issue : sorunu çözmek
    see issue : sorunu görmek
    settle issue : sorunu göstermek
    tackle an issue : sorunu ele almak
    big issue : büyük sorun
    burning issue : gündemdeki sorun
    central issue : temel sorun
    commercial issue : ticari sorun
    complex issue : karmaşık sorun
    constitutional issue : anayasal konu
    contentious issue : tartışmalı konu
    controversial issue : tartışmalı konu
    critical issue : hassas konu
    crucial issue : çok önemli konu
    current issue : güncel konu
    difficult issue : zor konu
    global issue : küresel sorun
    important issue : önemli konu
    international issue : uluslararası sorun
    key issue : temel konu
    legal issue : yasal sorun
    live issue : güncel sorun
    local issue : yerel sorun
    main issue : ana sorun
    major issue : temel sorun
    minor issue : küçük sorun
    moral issue : ahlaki mesele
    national issue : ulusal sorun
    political issue : politik konu
    real issue : gerçek sorun
    regional issue : bölgesel sorun
    related issue : ilişkili konu/sorun
    serious issue : ciddi sorun
    social issue : toplumsal mesele
    special issue : özel konu
    technical issue : teknik konu/sorun
    theoretical issue : teorik konu
    thorny issue : zorlu sorun
    unresolved issue : çözümlenmemiş sorun
    vital issue : hayati sorun
    whole issue : bütün soru
    ethical issue : etik mesele
    domestic issue : iç sorun
    economic issue : ekonomik sorun
    educational issue : eğitim konusu
    fundamental issue : temel sorun
    environmental issue : çevresel sorun
    basic issue : temel sorun
    back issue : eski sayı
    wider issue : daha geniş sorun/konu
    larger issue : daha büyük sorun
    issue may come out : sorun çıkabilir
    consider issue : konuyu değerlendirmek
    contemporary issue : güncel sorun
    core issue : temel sorun
    cultural issue : kültürel sorun
    deal issue : sorunu ele almak
    identify issue : sorunu saptamak
    methodological issue : yöntemsel sorun
    practical issue : uygulama sorunu
    relevant issue : ilgili konu
    similar issue : benzer konu/sorun
    single issue : tek konu/sorun
    specific issue : belirli konu/sorun
    bring out issue : sorun çıkarmak
    deal with an issue : bir sorunla başa çıkmak
    focus on issue : soruna odaklanmak
    look at issue : konuyu gözden geçirmek
    sensitive issue : hassas konu
    issue of concern : merak/endişe konusu
    class issue : sınıf sorunu
    abortion issue : kürtaj sorunu
    issue of journal : dergi sayısı
    election issue : seçim kampanyası konusu
    safety issues : güvenlik sorunları
    family issue : aile sorunu
    financial issue : maddi sorun
    Daha az gör

    Issue (n) Preposition Kullanımları

    issue about : ...hakkında sorun
    on issue : ... konuda/konusu üzerine
    at issue : tartışılan, gündemdeki