Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Judgement ne demek?

Judgement ne demek? Judgement ne anlama gelir? Judgement İngilizce örnek cümle. Judgement eş anlamlıları.

    judgement (n)

    yargı

    anlayış, sağduyu, düşünce, kanı

    Judgement (n) Collocations

    back judgement : kararı desteklemek
    cloud judgement : kararını yanıltmak
    confirm judgement : kararı onaylamak
    deliver judgement : hüküm vermek, karar almak
    display judgement : karar vermek
    55 Örnek daha
    doubt judgement : karardan şüphe duymak
    exercise judgement : kararı uygulamak
    express judgement : kararı belirtmek
    form judgement : karar vermek
    give judgement : karar vermek
    impair judgement : hükmü bozmak
    influence judgement : yargıyı etkilemek
    make judgement : yargıda bulunmak
    obtain judgement : yargıda bulunmak
    pass judgement : yargıda bulunmak
    pronounce judgement : yargılamak
    question judgement : hükmü sorgulamak
    reach judgement : yargıya varmak
    render judgement : karar vermek
    reserve judgement : henüz karar verememek
    respect judgement : karara saygı duymak
    reverse judgement : hükmü bozmak
    show judgement : hükmünü belirtmek
    suspend judgement : kararı askıya almak
    trust judgement : yargıya güvenmek
    use judgement : yargı kullanmak
    win judgement : yargıyı kazanmak
    withhold judgement : hükmü verememek
    accurate judgement : doğru karar
    aesthetic judgement : estetik yargı
    artistic judgement : sanatsal yargı
    balanced judgement : dengeli karar
    clinical judgement : klinik karar
    considered judgement : düşünülmüş karar
    critical judgement : kritik karar
    definitive judgement : kesin karar
    good judgement : sağduyu
    harsh judgement : sert karar
    impaired judgement : bozulmuş yargı
    impartial judgement : tarafsız yargı
    independent judgement : bağımsız karar
    informed judgement : bilgili yargı
    intuitive judgement : sezgisel yargı
    moral judgement : ahlaki yargı
    objective judgement : nesnel yargı
    personal judgement : kişisel yargı / karar
    political judgement : siyasi karar
    poor judgement : zayıf karar
    professional judgement : profesyonel karar
    qualitative judgement : nitel karar
    snap judgement : anlık karar/yargı
    subjective judgement : öznel karar
    fine judgement : iyi karar
    final judgement : nihai hüküm
    ethical judgement : ahlaki yargı
    editorial judgement : editör kararı
    come to judgement : karar vermek
    abide by judgement : karara/hükme uymak
    rely on judgement : yargıya güvenmek
    value judgement : değer yargısı
    Daha az gör

    Judgement (n) Preposition Kullanımları

    in sb's judgement : birinin yargısında
    judgement about : ... hakkında yargı
    judgement against : ... karşı yargı
    judgement on : ... hakkında yargı / karar