Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Largely ne demek?

Largely ne demek? Largely ne anlama gelir? Largely İngilizce örnek cümle. Largely eş anlamlıları.

    largely (adv)

    büyük ölçüde

    çoğunlukla, fazlasıyla, yaygın bir şekilde

    Largely (adv) ingilizce örnek cümle

    The body is composed largely of water.

    Vücut büyük ölçüde sudan oluşur.

    Largely (adv) Collocations

    largely absent : büyük ölçüde eksik
    largely academic : büyük ölçüde akademik
    largely accurate : büyük ölçüde doğru
    largely autonomous : büyük ölçüde özerk
    largely barren : büyük ölçüde kurak
    67 Örnek daha
    be composed largely of : büyük ölçüde...dan oluşmak
    largely concentrated : büyük ölçüde konsantre olmuş
    largely concerned : büyük ölçüde ilgili
    largely consistent : büyük ölçüde tutarlı
    largely correct : büyük ölçüde doğru
    largely defensive : büyük ölçüde savunmacı/koruyucu
    largely dependent : büyük ölçüde bağımlı
    largely descriptive : büyük ölçüde tanımlayıcı
    largely enthusiastic : büyük ölçüde hevesli
    largely favourable : büyük ölçüde olumlu
    largely formal : büyük ölçüde resmi
    largely futile : büyük ölçüde boş
    largely ignorant : büyük ölçüde cahil
    largely inaccessible : büyük ölçüde erişilemez
    largely incapable : büyük ölçüde yetersiz
    largely incompatible : büyük ölçüde uyumsuz
    largely incomprehensible : büyük ölçüde anlaşılmaz
    largely inconclusive : büyük ölçüde sonuçsuz
    largely ineffective : büyük ölçüde etkisiz
    largely instrumental : büyük ölçüde enstrümental
    largely intact : büyük ölçüde bozulmamış
    largely invisible : büyük ölçüde görünmez
    largely irrelevant : büyük ölçüde alakasız
    largely male : büyük ölçüde erkek
    largely meaningless : büyük ölçüde anlamsız
    largely opposed : büyük ölçüde karşı çıkan
    largely powerless : büyük ölçüde güçsüz
    largely redundant : büyük ölçüde gereksiz
    largely related : büyük ölçüde ilgili
    largely responsible : büyük ölçüde sorumlu
    largely restricted : büyük ölçüde sınırlı
    largely separate : büyük ölçüde ayrı
    largely subjective : büyük ölçüde öznel
    largely superficial : büyük ölçüde yüzeysel
    largely true : büyük ölçüde doğru
    largely unavoidable : büyük ölçüde kaçınılmaz
    largely unconcerned : büyük ölçüde ilgisiz
    largely united : büyük ölçüde birleşik
    largely unknown : büyük ölçüde bilinmeyen
    largely unnecessary : büyük ölçüde gereksiz
    largely voluntary : büyük ölçüde gönüllü
    abandon largely : büyük ölçüde terk etmek
    abolish largely : büyük ölçüde son vermek
    aim largely : büyük ölçüde amaçlamak
    attribute largely : büyük ölçüde atfetmek
    avoid largely : büyük ölçüde kaçınmak
    cease largely : büyük ölçüde durmak
    confine largely : büyük ölçüde sınırlamak
    contribute largely : büyük ölçüde katkıda bulunmak
    depend largely : büyük ölçüde bağlı olmak
    destroy largely : büyük ölçüde yok etmek
    determine largely : büyük ölçüde belirlemek
    disappear largely : büyük ölçüde ortadan kaybolmak
    dominate largely : büyük ölçüde egemen olmak
    feature largely : büyük ölçüde ön plana çıkarmak
    focus largely : büyük ölçüde odaklanmak
    ignore largely : büyük ölçüde gözardı etmek
    influence largely : büyük ölçüde etkilemek
    replace largely : büyük ölçüde değiştirmek
    retain largely : büyük ölçüde korumak
    shape largely : büyük ölçüde şekillendirmek
    largely succeed : büyük ölçüde başarılı olmak
    largely based : büyük ölçüde dayanmış
    largely confined : büyük ölçüde sınırlandırılmış
    largely determined : büyük ölçüde belirlenmiş
    largely ignored : büyük ölçüde göz ardı edilmiş
    due largely to : büyük ölçüde ...den dolayı
    Daha az gör