Leader [Noun] İngilizce örnek cümle

Leader sesli dinle

leader (n)

önder, öncü

World leaders today have the power to destroy all life on Earth.

Bugün dünya liderlerinin, dünyadaki tüm yaşamı yok etme gücü vardır.

appoint leader : lider atamak

become leader : lider olmak

choose leader : lideri seçmek

elect leader : lider seçmek

accountable leader : sorumlu lider

good leader : iyi lider

great leader : büyük lider

inspirational leader : ilham verici lider

joint leader : ortak lider

key leader : kilit/ en önemli lider

military leader : askeri lider

nationalist leader : milliyetçi lider

political leader : politik lider

prominent leader : seçkin lider

religious leader : dini lider

spiritual leader : ruhani/manevi lider

tribal leader : kabile lideri

future leader : gelecekteki lider

effective leader : etkili lider

opinion leader : kanaat önderi

party leader : parti lideri

ruthless leader : acımasız lider

band leader : bando / orkestra şefi

ousted leader : devrik lider

opposition leader : muhalefet lideri

leader in : ...da lider