![Local [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Local [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Local ne demek?
Local ne demek? Local ne anlama gelir? Local İngilizce örnek cümle. Local eş anlamlıları.
local
(n)
yerel halktan olan
yöre halkından olan, yerlilocal
(adj)
yerel
yerli, bölgesel, yöreselLocal (adj) ingilizce örnek cümle
You probably will have local anesthesia.
Muhtemelen lokal anestezi alacaksınız.
Local (adj) Collocations
local accent
:
yerel aksan
local administration
:
yerel yönetim
local affairs
:
yerel işler
local agency
:
yerel ajans/kuruluş/idare
local anaesthetic
:
lokal anestezi
66 Örnek daha
local area
:
yerel alan
local artist
:
yerli sanatçı
local association
:
yerel dernek
local authority
:
yerel yönetim
local bar
:
yerel bar
local bus
:
yerel otobüs
local business
:
mahalli ticaret
local campaign
:
yerel kampanya
local character
:
yerel karakter
local church
:
yerel kilise
local colour
:
yerel renk
local community
:
yerel topluluk/halk
local context
:
yerel bağlam
local council
:
belediye meclisi
local culture
:
yerel kültür
local custom
:
yerel adet
local demand
:
yerel talep
local developer
:
yerel geliştirici
local dimension
:
yerel boyut
local distribution
:
yerel dağıtım
local economy
:
yerel ekonomi
local elections
:
yerel seçimler
local employer
:
yerel işveren
local environment
:
yerel çevre
local extinction
:
yerel yok olma
local farmer
:
yerel çiftçi
local favourite
:
yerel favori
local firm
:
yerel firma
local government
:
yerel yönetim
local hospital
:
yerel hastane
local industry
:
yerel sanayi
local ingredient
:
yerel içerik
local inhabitant
:
bir bölgenin yerlileri, yerli nüfus
local issue
:
yerel sorun
local language
:
yerel dil
local level
:
yerel seviye
local library
:
yerel kütüphane
local loyalty
:
yerel sadakat
local manufacture
:
yerel üretim
local market
:
yerel piyasa
local newspaper
:
yerel gazete
local official
:
yerel yetkili
local opinion
:
yerel görüş
local paper
:
yerel gazete
local park
:
yerel park
local people
:
yerel halk
local pharmacy
:
yerel eczane
local population
:
yerel nüfus
local revenue
:
yerel gelir
local ruler
:
yerel hükümdar
local sale
:
yerel satış
local scale
:
yerel ölçek
local shop
:
yerel dükkan
local society
:
yerel toplum
local store
:
yerel mağaza
local theatre
:
yerel tiyatro
local time
:
yerel saat
local variation
:
yerel varyasyon
local village
:
yerel köy
local volunteer
:
yerel gönüllü
local weather
:
yerel hava durumu
local wildlife
:
yerel yaban hayatı
local circumstances
:
yerel koşullar
local jail
:
yerel hapishane
local-government election
:
yerel yönetim seçimi
under local anaesthesia
:
lokal anestezi altında
Daha az gör
Yükleniyor...
