Manifestation [Noun] İngilizce örnek cümle

Manifestation sesli dinle

manifestation (n)

belirti, kanıt, tezahür

Manifestation of the disease often does not occur until middle age.

Hastalığın tezahürü genellikle orta yaşa kadar ortaya çıkmaz.

Unlike acid rain, global warming has no visible manifestation.

Asit yağmurunun aksine, küresel ısınmanın gözle görünür bir belirtisi yoktur.

first manifestation : ilk işaret/belirti/gösterge

behavioural manifestation : davranışsal gösterge/belirti

clear manifestation : açık işaret/gösterge

clinical manifestation : klinik tedavi ve testlere ilişkin işaret/gösterge

concrete manifestation : kesin/somut işaret/belirti/gösterge

contemporary manifestation : çağdaş dışavurum/işaret/gösterge

cultural manifestation : kültürel işaret/belirti/gösterge

initial manifestation : ilk işaret/belirti/gösterge

obvious manifestation : açık işaret/belirti/gösterge

outward manifestation : dış/görünen belirti/işaret

overt manifestation : açık işaret/belirti/gösterge

physical manifestation : fiziksel gösterge/belirti

public manifestation : kamu tezahürü

visible manifestation : gözle görülebilir belirti

early manifestation : erken gösterge

extreme manifestation : belirgin kanıt