Margin [Noun] İngilizce örnek cümle

Margin sesli dinle

margin (n)

marjin, marj

pay

We saw an old hut standing at the margin of the forest.

Ormanın kenarında duran eski bir kulübe gördük.

margin may increase : boşluk/pay artabilir

margin may narrow : boşluk azalabilir

margin may shrink : boşluk daralabilir

margin may widen : kâr artabilir

achieve margin : pay elde etmek

adjust margin : boşluğu ayarlamak

allow margin : pay bırakmak

give margin : kenar boşluğu vermek

have margin : marj var

improve margin : kenar boşluğunu arttırmak

average margin : ortalama mesafe

narrow margin : dar sınır

overwhelming margin : ezici/büyük pay/ayrım

winning margin : kazanan marj

generous margin : cömert pay

safety margin : güvenlik payı

margin call : teminat tamamlama çağrısı

by a ... margin : ... bir farkla