Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Measure ne demek?

Measure ne demek? Measure ne anlama gelir? Measure İngilizce örnek cümle. Measure eş anlamlıları.

    measure (v)

    ölçmek

    ölçüsünü almak, ölçüm yapmak

    Measure (v) ingilizce örnek cümle

    Measure the length of the stick with a ruler.

    Çubuğun uzunluğunu bir cetvelle ölçün.

    The distance between stars is measured in light years.

    Yıldızlar arasındaki mesafe ışık yıllarıyla ölçülür.

    Measure (n) Collocations

    earthquake may measure : deprem ... büyüklüğünde olabilir
    gauge may measure : sayaç ölçebilir
    index may measure : endeks ölçebilir
    instrument may measure : alet ölçebilir
    plot may measure : arsa ölçülebilir
    35 Örnek daha
    researcher may measure : araştırmacı ölçebilir
    room may measure : oda ölçülebilir
    test may measure : test ölçebilir
    thermometer may measure : termometre ölçebilir
    measure ability : yeteneği ölçmek
    measure achievement : başarıyı ölçmek
    measure activity : etkinliği/faaliyeti izlemek/ölçmek
    measure angle : açı ölçmek
    measure blood pressure : kan basıncını ölçmek
    measure composition : kompozisyonu değerlendirmek
    measure dimension : boyutu ölçmek
    measure distance : mesafeyi ölçmek
    measure duration : süresini ölçmek
    measure height : boy ölçmek
    measure level : seviyeyi ölçmek
    measure magnitude : büyüklüğünü ölçmek
    measure mass : kütle ölçmek
    measure outcome : sonucu ölçmek
    measure performance : performansı ölçmek
    measure rate : hızını ölçmek
    measure reliability : güvenilirliği ölçmek
    measure size : boyut/beden ölçmek
    measure speed : hızı ölçmek
    measure temperature : sıcaklık ölçmek
    measure usage : kullanımı ölçmek
    measure accurately : doğru şekilde ölçmek
    measure carefully : dikkatlice ölçmek
    measure easily : kolayca ölçmek
    measure effectively : etkili bir şekilde ölçmek
    measure exactly : doğru şekilde/tam olarak ölçmek
    measure precisely : kesin olarak ölçmek
    measuring tool : ölçüm aleti
    measuring instrument : ölçüm aleti
    measuring cup : ölçü kabı
    measuring device : ölçüm cihazı
    Daha az gör

    Measure (n) Preposition Kullanımları

    measure for : …için önlem
    measure by : ... ile ölçmek
    measure in : ...cinsinden ölçmek
    measure against : ... ile ölçmek
    measure (n)

    önlem

    tedbir

    Measure (n) ingilizce örnek cümle

    The government adopted strong measures to fight inflation.

    Hükümet enflasyonla mücadele için güçlü önlemler aldı.

    We must take protective measures against floods.

    Taşkınlara karşı koruyucu önlemler almalıyız.

    Preventive measures are much more effective than the actual treatment.

    Önleyici tedbirler asıl tedaviden çok daha etkilidir.

    Hackers are adept at getting around computer security measures.

    Bilgisayar korsanları bilgisayar güvenliği önlemlerini alt etmede yeteneklidirler.

    ölçü

    ölçme, ölçüm

    Measure (n) ingilizce örnek cümle

    Humidity is a measure of the amount of water vapor in the air.

    Nem, havadaki su buharı miktarının bir ölçüsüdür.

    Among other things, carats are a measure of gold's fineness.

    Diğer şeylerin yanı sıra, karat altının inceliğinin bir ölçüsüdür.

    Measure (n) Collocations

    adopt measure : önlem almak/benimsemek
    calculate measure : ölçüyü hesaplamak
    employ measure : ölçü almak
    enact measure : tedbir kanunu
    implement measure : önlemi uygulamak
    46 Örnek daha
    impose measure : önlem almak
    institute measure : önlem almak
    introduce measure : önlem almak
    oppose measure : tedbire / önleme karşı çıkmak/ engel olmak
    propose measure : önlem önermek
    suggest measure : önlem önermek
    take measure : önlem almak
    accurate measure : doğru ölçü
    additional measure : ilave ölçüm
    broad measure : geniş ölçek
    corrective measure : düzeltici önlem
    defensive measure : savunma önlemi
    important measure : önemli tedbir
    indirect measure : dolaylı ölçü
    key measure : temel önlem/tedbir
    necessary measure : gerekli önlem
    precautionary measure : ihtiyati tedbir
    preventive measure : önleyici tedbir
    protective measure : koruyucu önlem
    punitive measure : cezai önlem
    radical measure : radikal önlem
    reliable measure : güvenilir ölçüm
    remedial measure : iyileştirici önlem
    temporary measure : geçici önlem
    tough measure : sert ölçü
    urgent measure : acil önlem
    valid measure : geçerli önlem/ölçü
    drastic measure : etkili/sert önlem
    extreme measure : katı/baskıcı önlem
    economic measure : ekonomik önlem
    generous measure : cömert ölçü
    effective measure : etkili önlem
    extraordinary measure : olağanüstü ölçü
    preventative measure : önleyici tedbir
    cost-cutting measure : maliyet düşürücü önlem
    legislative measures : yasama önlemleri
    legal measure : yasal önlem, tedbir
    safety measure : güvenlik önlemi
    prevention measures : önleme tedbirleri
    strict measure : sert önlem
    austerity measures : tasarruf tedbirleri
    security measures : güvenlik önlemleri
    ballot measure : oylama
    protection measure : koruma önlemi
    technological measure : teknolojik önlem
    mitigation measure : azaltma önlemi
    Daha az gör

    Measure (n) Preposition Kullanımları

    measure of : ...nın ölçüsü/göstergesi
    take measure against : ...ya karşı önlem almak
    measure against : ...ya karşı önlem
    beyond measure : ölçülemez boyutta / derecede

    Measure ile Bağlantılı Kelimeler