Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Money ne demek?

Money ne demek? Money ne anlama gelir? Money İngilizce örnek cümle. Money eş anlamlıları.

    money (n)

    para

    nakit

    Money (n) ingilizce örnek cümle

    I took the job out of necessity because we had no money left.

    Paramız kalmadığı için mecburiyetten işi kabul ettim.

    Money (n) Collocations

    money may buy : para satın alabilir
    money may go : para gidebilir
    accept money : parayı kabul etmek
    allocate money : para ayırmak
    bank money : para yatırmak
    50 Örnek daha
    borrow money : borç para almak
    change money : para bozdurmak
    coin money : para basmak
    collect money : para biriktirmek
    cost money : paraya mal olmak
    count money : para saymak
    deposit money : para yatırmak
    divert money : parayı yönlendirmek
    donate money : para bağışlamak
    earn money : para kazanmak
    embezzle money : zimmetine para geçirmek
    exchange money : para değişimi
    extort money : para sızdırmak
    give money : para vermek
    have money : parası olmak
    invest money : para yatırmak
    lend money : ödünç para vermek
    loan money : para ödünç vermek
    lose money : para kaybetmek
    make money : para kazanmak
    pay money : para ödemek
    print money : para basmak
    provide money : para sağlamak
    put money : parayı koymak
    raise money : para toplamak
    receive money : para almak
    save money : para biriktirmek
    spend money : para harcamak
    steal money : para çalmak
    transfer money : para aktarmak
    waste money : parayı boşa harcamak
    withdraw money : para çekmek
    counterfeit money : sahte para
    public money : kamu parası
    borrowed money : ödünç alınan para
    count out money : para saymak
    give back money : parayı geri vermek
    pay in money : bankaya para yatırmak
    run out of money : parası kalmamak
    set aside money : kenara para koymak
    paper money : kağıt para
    abscond with money : parayı çalıp kaçmak
    retirement money : emeklilik maaşı
    money bag : para çuvalı
    money balance : para bakiyesi
    money laundering : kara para aklama
    government money : devlet parası
    pour money into : ...ya para aktarmak
    for want of money : parasızlık
    short of money : para sıkıntısı çeken
    Daha az gör

    Money (n) Preposition Kullanımları

    money for : ...için para
    for money : para için