Mosquito [Noun] İngilizce örnek cümle

Mosquito sesli dinle

mosquito (n)

Jack quickly closed the window before any mosquitoes could get in.

Sivrisinekler içeri girmeden Jack camı hızlı bir şekilde kapattı.

I have mosquito bites all over my arm.

Kolumun her tarafında sivrisinek ısırıkları var.

mosquito may bite : sivrisinek ısırabilir

mosquito may buzz : sivrisinek vızıldayabilir

mosquito may carry : sivrisinek taşıyabilir

mosquito may fly : sivrisinek uçabilir

mosquito may spread : sivrisinek yayabilir

attract mosquito : sivrisinek çekmek

kill mosquito : sivrisinek öldürmek

repel mosquito : sivrisineği uzak tutmak

swat mosquito : sivrisinek öldürmek

infected mosquito : virüslü sivrisinek

malaria mosquito : sıtma taşıyan sivrisinek

swarm of mosquitoes : sivrisinek sürüsü

mosquito bite : sivrisinek ısırığı

mosquito larva : sivrisinek larvası

mosquito species : sivrisinek türleri

mosquito population : sivrisinek nüfusu

mosquito net : sineklik | cibinlik

mosquito repellent : sivrisinek savar

mosquito control : sivrisinek kontrolü

mosquito boat : hücum botu