Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Music ne demek?

Music ne demek? Music ne anlama gelir? Music İngilizce örnek cümle. Music eş anlamlıları.

    music (n)

    müzik

    Music (n) Collocations

    music may accompany : müzik eşlik edebilir
    music may blare : müzik çalabilir
    music may blast : müzik yüksek sesle çalabilir
    music may boom : müzik yükselebilir
    music may come : müzik gelebilir
    52 Örnek daha
    music may drift : müzik sürükleyebilir
    music may emanate : müzik yayılabilir
    music may evoke : müzik uyandırabilir/ilham verebilir
    music may fade : müzik bitebilir
    music may fill : müzik doldurabilir
    music may flow : müzik yayılabilir
    music may inspire : müzik ilham verebilir
    music may play : müzik çalabilir
    music may pound : müzik bangır bangır çalabilir
    music may pump : müzik bangır bangır çalabilir
    music may reflect : müzik yansıtabilir
    music may sound : müzik çalabilir
    music may waft : müzik yayılabilir
    appreciate music : müziği takdir etmek
    arrange music : müzik ayarlamak
    blare music : bangır bangır müzik çalmak
    blast music : yüksek sesle müzik çalmak
    broadcast music : müzik yayınlamak
    burn music : müzik çalmak
    compose music : müzik bestelemek
    distribute music : müzik dağıtmak
    enjoy music : müziğin tadını çıkarmak
    hear music : müzik duymak
    make music : müzik yapmak
    play music : müzik çalmak
    produce music : müzik üretmek
    write music : beste yapmak
    alternative music : alternatif müzik
    ambient music : ortam müziği
    classical music : klasik müzik
    contemporary music : çağdaş müzik
    incidental music : fon müziği
    instrumental music : enstrümantal müzik
    live music : canlı müzik
    loud music : yüksek sesli müzik
    modern music : modern müzik
    popular music : popüler (pop) müzik
    sacred music : dini müzik
    traditional music : geleneksel müzik
    western music : batı müziği
    wonderful music : harika müzik
    folk music : halk müziği
    recorded music : kaydedilmiş müzik
    underground music : yer altı müziği
    set to music : bestelemek
    listen to music : müzik dinlemek
    jazz music : caz müzik
    music teacher : müzik öğretmeni
    turn down music : müziği kısmak
    ballet music : bale müziği
    rock music : rock müzik
    background music : fon müziği
    Daha az gör