Mystery [Noun] İngilizce örnek cümle

Mystery sesli dinle

mystery (n)

muamma, sır

It is still a mystery why he suddenly left the town.

Kasabayı neden aniden terk ettiği hala bir sır.

mystery may deepen : gizem derinleşebilir

mystery may involve : gizem içerebilir

mystery may remain : gizem kalabilir

mystery may surround : gizem kuşatabilir

mystery may unfold : gizem ortaya çıkabilir/aydınlanabilir

mystery may unravel : gizem çözülebilir

deepen mystery : gizemi derinleştirmek

discover mystery : gizemi keşfetmek

have mystery : gizem var

hold mystery : gizem barındırmak

remain a mystery : gizemini korumak

resolve mystery : gizemi çözmek

retain mystery : gizemi korumak

solve mystery : gizemi çözmek

understand mystery : gizemi anlamak

unlock a mystery : bir gizemi çözmek

unravel mystery : gizemi çözmek

ancient mystery : antik gizem

profound mystery : derin gizem

scientific mystery : bilimsel gizem

unsolved mystery : çözümlenmemiş gizem

clear up mystery : gizeme açıklık getirmek

mystery to : ...için gizem

mystery about : ...konusunda gizem