Necessity [Noun] İngilizce örnek cümle

Necessity sesli dinle

necessity (n)

zorunluluk, gereksinim, ihtiyaç

I took the job out of necessity because we had no money left.

Paramız kalmadığı için mecburiyetten işi kabul ettim.

All inventions grow out of necessity.

Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.

His wife has started to work out of necessity.

Eşi mecburiyetten çalışmaya başladı.

necessity may arise : gereklilik ortaya çıkabilir

necessity may dictate : gereklilik kabul ettirebilir

necessity may force : ihtiyaç zorlayabilir

necessity may require : zorunluluk gerektirebilir

avoid necessity : gerekliliği önlemek

become necessity : gereklilik olmak

have necessity : gereklilik

stress necessity : gerekliliği vurgulamak

daily necessity : günlük ihtiyaç

absolute necessity : mutlak gereklilik

historical necessity : tarihi gereklilik

medical necessity : tıbbi gereklilik

urgent necessity : acil ihtiyaç

vital necessity : hayati gereklilik

basic necessity : temel gereklilik

necessity for : ... için gereklilik

out of necessity : gereklilikten / mecburen