Needle [Noun] İngilizce örnek cümle

Needle sesli dinle

needle (v)

laf sokmak, alay etmek

needle (n)

She stuck the needle into her finger while sewing.

Dikiş yaparken iğneyi parmağına batırdı.

Do you have a needle to sew on these buttons?

Bu düğmeleri dikmek için bir iğneniz var mı?

Tom closed his eyes as the nurse inserted the needle into his arm.

Hemşire iğneyi koluna sokarken Tom gözlerini kapadı.

needle may move : (pusula vb.) iğne hareket edebilir

needle may pierce : iğne delebilir

needle may point : iğne işaret edebilir

needle may prick : iğne batabilir

insert needle : iğneyi sokmak

use needle : iğne kullanmak

clean needle : temiz iğne

contaminated needle : kirlenmiş iğne

dirty needle : kirli iğne

infected needle : hastalık bulaşmış iğne

magnetic needle : manyetik ibre

sharp needle : keskin iğne

sterile needle : steril/temiz iğne

used needle : kullanılmış iğne

suture needle : cerrahi iğne