normal baby
:
normal bebek
normal blood pressure
:
normal kan basıncı
normal conditions
:
normal şartlar
normal development
:
normal gelişim
normal distribution
:
normal dağılım
normal growth
:
normal büyüme
normal hearing
:
normal işitme
normal intelligence
:
normal/ortalama zeka
normal level
:
normal düzey
normal life
:
normal hayat
normal limit
:
normal sınır
normal liver
:
normal karaciğer
normal manner
:
normal yol
normal occurrence
:
normal oluşum
normal pattern
:
normal şekil
normal practice
:
normal uygulama
normal precaution
:
normal önlem
normal pregnancy
:
normal hamilelik
normal range
:
normal aralık
normal reaction
:
normal reaksiyon
normal residence
:
normal ikamet
normal speed
:
normal hız
normal temperature
:
normal sıcaklık
normal tissue
:
normal doku
normal usage
:
normal kullanım
normal vision
:
normal görüş
become normal
:
normal olmak
regard sth as normal
:
bir şeyi normal olarak kabul etmek
return to normal
:
normale dönmek
go back to normal
:
normale dönmek
lead a normal life
:
normal bir hayat sürmek
bring back to normal
:
normale döndürmek
Daha az gör