![Opportunity [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Opportunity [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Opportunity ne demek?
Opportunity ne demek? Opportunity ne anlama gelir? Opportunity İngilizce örnek cümle. Opportunity eş anlamlıları.
opportunity
(n)
fırsat
olanak, imkanOpportunity (n) ingilizce örnek cümle
The company lost the opportunity to sell the property for several million dollars.
Şirket, mülkü birkaç milyon dolara satma fırsatını kaybetti.
Once Jane graduated from college, she had a better opportunity to secure a high-paying job.
Jane üniversiteden mezun olduktan sonra, yüksek maaşlı bir iş bulma konusunda daha iyi bir fırsatı oldu.
Opportunity (n) Collocations
opportunity may arise
:
fırsat doğabilir
opportunity may come
:
fırsat çıkabilir
opportunity may exist
:
Fırsat olabilir
opportunity may occur
:
fırsat doğabilir
afford opportunity
:
fırsat vermek
34 Örnek daha
create opportunity
:
fırsat yaratmak
find opportunity
:
fırsat bulmak
give opportunity
:
imkân/fırsat vermek
have opportunity
:
fırsat sahibi olmak
miss opportunity
:
fırsatı kaçırmak
offer opportunity
:
fırsat sunmak
provide opportunity
:
imkân/fırsat sunmak
seize opportunity
:
fırsatı değerlendirmek
ample opportunity
:
bol fırsat
available opportunity
:
mevcut fırsat
commercial opportunity
:
ticari fırsat
golden opportunity
:
büyük/altın gibi fırsat
great opportunity
:
güzel fırsat
limited opportunity
:
sınırlı fırsat
new opportunity
:
yeni fırsat
rare opportunity
:
nadir fırsat, durum
reasonable opportunity
:
makul fırsat
suitable opportunity
:
uygun fırsat
tremendous opportunity
:
muazzam fırsat
unique opportunity
:
eşsiz fırsat
unparalleled opportunity
:
benzersiz fırsat
welcome opportunity
:
hoş fırsat
wonderful opportunity
:
harika fırsat
economic opportunity
:
ekonomik fırsat
favourable opportunity
:
elverişli/uygun fırsat, geniş olanak
educational opportunity
:
eğitim olanağı
missed opportunity
:
kaçırılmış fırsat
open up opportunity
:
fırsat doğmak
career opportunity
:
kariyet fırsatı
employment opportunities
:
iş olanakları
equal opportunity
:
eşit fırsat
huge opportunity
:
büyük fırsat
job opportunity
:
iş fırsatı
business opportunity
:
iş fırsatı / olanağı
Daha az gör
Opportunity (n) Preposition Kullanımları
opportunity for
:
…için fırsat
Yükleniyor...
