Hold on tight, otherwise you will fall off.
Sıkı tutun, aksi takdirde düşeceksin.
You should be on a diet; otherwise you will get fatter and fatter.
Diyet yapmalısın; aksi takdirde daha da şişmanlayacaksın.
You'd better work on improving your pronunciation; otherwise, you'll fail the speaking test.
Telaffuzunu geliştirmeye çalışsan iyi olur; aksi takdirde, konuşma testinde başarısız olursunuz.
It is estimated that about 15 of the people who vote online would not have otherwise voted.
Çevrimiçi oy kullananların yaklaşık 15’inin başka türlü oy kullanmayacağı tahmin ediliyor.
Even if you know the truth, you had better pretend otherwise at present.
Gerçeği bilseniz bile, şu anda başka türlü davranmanız daha iyi oldu.
I thought it was a good book, but Jim thought otherwise.
İyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm, ama Jim başka türlü düşündü.