Overlook [Noun] İngilizce örnek cümle

Overlook sesli dinle

overlook (v)

önem vermemek, (hatayı) görmezden gelmek, dikkatinden kaçmak

She overlooked his rudeness and tried to pretend nothing had happened.

Kabalığını görmezden geldi ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalıştı.

görmek, seyretmek

The balconies overlook the water in the New Orleans area of the park.

Balkonlar, parkın New Orleans bölgesindeki suya bakmaktadır.

castle may overlook : kale ...ya bakıyor olabilir (nazır olmak)

cliff may overlook : uçurum yüksekten bakabilir

flat may overlook : daire karşı karşıya olabilir

hill may overlook : tepe yüksekten bakabilir

house may overlook : ev yüksekten bakabilir

mountain may overlook : dağ yüksekten bakabilir

plateau may overlook : plato yüksekten bakabilir

room may overlook : oda karşı karşıya olabilir

slope may overlook : eğim gözden kaçabilir

terrace may overlook : Teras göz ardı edilebilir

window may overlook : pencere gözden kaçabilir

overlook fact : gerçeği gözden kaçırmak

overlook importance : önemini dikkate almamak

overlook sea : denize nazır olmak / denizi görmek

overlook shortcoming : eksikliği görmezden gelmek

overlook completely : tamamen gözden kaçırmak

overlook conveniently : rahatlıkla/uygun olarak göz ardı etmek

overlook easily : kolayca gözden kaçırmak

overlook entirely : tamamen gözden kaçırmak

overlook (n)

bakış açısı