Pillow [Noun] İngilizce örnek cümle

Pillow sesli dinle

pillow (n)

The assassin smothered his victim with a pillow.

Suikastçı kurbanını bir yastıkla boğdu.

She laid her head down on the pillow.

Başını yastığa koydu.

fluff a pillow : yastığı kabartmak

plump a pillow : yastığı kabartmak

punch a pillow : yastığı yumruklamak

lumpy pillow : topaklı yastık

soft pillow : yumuşak yastık

fluffy pillow : kabarık yastık

fluff up a pillow : yastığı kabartmak

plump up a pillow : yastığı kabartmak

down pillow : kuş tüyü yastık

feather pillow : kuş tüyü yastık

satin pillow : saten yastık

silk pillow : ipek yastık

velvet pillow : kadife yastık

pillow case : yastık kılıfı

pillow fight : yastık savaşı

pillow slip : yastık kılıfı

lie back on pillow : yastığa yaslanmak

bury one's face in the pillow : yüzünü yastığa gömmek

bury one's head in the pillow : kafasını yastığa gömmek

sink back against pillow : yastığa yaslanmak