Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Potential ne demek?

Potential ne demek? Potential ne anlama gelir? Potential İngilizce örnek cümle. Potential eş anlamlıları.

    potential (n)

    potansiyel

    gizil, güç

    Potential (adj) Collocations

    achieve potential : en yüksek gücüne ulaşmak
    demonstrate potential : potansiyel göstermek
    develop potential : gücünü kullanmak
    exploit potential : potansiyelden yararlanmak
    have potential : potansiyele sahip olmak
    18 Örnek daha
    hold potential : potansiyele sahip olmak
    increase potential : potansiyeli artırmak
    reach potential : potansiyele ulaşmak
    realize potential : potansiyeli gerçekleştirmek
    show potential : potansiyel göstermek
    commercial potential : ticari potansiyel
    considerable potential : kayda değer potansiyel
    creative potential : yaratıcı potansiyel
    great potential : büyük ihtimal
    huge potential : büyük potansiyel
    human potential : insan potansiyeli
    long-term potential : uzun vadeli potansiyel
    tremendous potential : çok büyük potansiyel
    vast potential : büyük potansiyel
    full potential : tam potansiyel
    future potential : gelecekteki potansiyel
    economic potential : ekonomik güç
    enormous potential : muazzam potansiyel
    Daha az gör

    Potential (adj) Preposition Kullanımları

    with potential : potansiyel ile
    potential as : ... olarak potansiyel
    potential for : ... için potansiyel
    potential (adj)

    potansiyel

    mümkün, olası

    Potential (adj) Collocations

    potential advantage : potansiyel avantaj
    potential audience : olası seyirci
    potential benefit : olası fayda
    potential buyer : potansiyel alıcı
    potential candidate : potansiyel aday
    44 Örnek daha
    potential catastrophe : potansiyel felaket
    potential client : potansiyel müşteri
    potential conflict : olası çatışma
    potential consequence : potansiyel sonuç
    potential cost : potansiyel maliyet
    potential cure : potansiyel tedavi
    potential customer : potansiyel müşteri
    potential danger : potansiyel tehlike
    potential demand : potansiyel/olası talep
    potential difference : potansiyel fark
    potential disaster : olası felaket
    potential donor : potansiyel donör
    potential drawback : potansiyel dezavantaj
    potential effect : olası etki
    potential employee : potansiyel işçi
    potential employer : potansiyel işveren
    potential gain : olası kazanım
    potential hazard : olası tehlike/ risk
    potential impact : olası etki
    potential importance : potansiyel önem
    potential link : potansiyel bağlantı
    potential mate : potansiyel eş
    potential member : potansiyel üye
    potential problem : olası sorun
    potential profit : potansiyel kar
    potential profitability : potansiyel karlılık
    potential revenue : potansiyel gelir
    potential reward : potansiyel ödül
    potential risk : olası risk
    potential rival : potansiyel rakip
    potential role : potansiyel rol
    potential shortcoming : potansiyel eksiklik
    potential source : olası kaynak
    potential target : potansiyel hedef
    potential threat : potansiyel tehdit
    potential trouble : potansiyel sorun
    potential victim : potansiyel kurban
    potential visitor : potansiyel ziyaretçi
    potential volunteer : potansiyel gönüllü
    potential vulnerability : potansiyel güvenlik açığı
    potential weakness : potansiyel zayıflık
    potential witness : potansiyel tanık
    potential harm : olası zarar
    potential value : olası değer
    Daha az gör