![Price [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Price [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Price ne demek?
Price ne demek? Price ne anlama gelir? Price İngilizce örnek cümle. Price eş anlamlıları.
price
(v)
fiyatlandırmak
ücretlendirmek, paha biçmek, fiyat vermekPrice (n) Collocations
price attractively
:
çekici bir şekilde fiyatlandırmak
price comparatively
:
karşılaştırmalı olarak fiyatlandırmak
price realistically
:
gerçekçi şekilde fiyatlandırmak
price similarly
:
aynı şekilde fiyatlandırmak
price
(n)
fiyat
ücret, eder, bedelPrice (n) ingilizce örnek cümle
Housing prices in İstanbul are out of reach for ordinary people.
İstanbul'da konut fiyatları sıradan insanların ulaşamayacağı kadar yüksek.
Their price is considerably higher than the current market price.
Onların fiyatı mevcut piyasa fiyatından oldukça yüksektir.
Price (n) Collocations
price may collapse
:
fiyat düşebilir
price may double
:
fiyat iki katına çıkabilir
price may drop
:
fiyat düşebilir
price may fall
:
fiyat düşebilir
price may fluctuate
:
fiyat dalgalanabilir
49 Örnek daha
price may increase
:
fiyat artabilir
price may jump
:
fiyat yükselebilir
price may plummet
:
fiyat düşebilir
price may plunge
:
fiyat düşebilir
price may range
:
fiyat değişebilir
price may rise
:
fiyat artabilir
price may skyrocket
:
fiyat birden artabilir
price may slump
:
fiyat birdenbire düşebilir
price may soar
:
fiyat hızla yükselebilir
price may spike
:
fiyat artabilir
price may swing
:
fiyat değişebilir
price may tumble
:
fiyat düşebilir
price may vary
:
fiyat değişebilir
adjust price
:
fiyatı ayarlamak
agree price
:
fiyata razı olmak
boost price
:
fiyatını artırmak
charge price
:
fiyat koymak
compare price
:
fiyat karşılaştırmak
fluctuate price
:
dalgalanan fiyat
lower price
:
fiyatı düşürmek
raise price
:
fiyat yükseltmek
set price
:
fiyat belirlemek
attractive price
:
cazip fiyat
average price
:
ortalama fiyat
cheap price
:
ucuz fiyat
competitive price
:
rekabetçi fiyat
high price
:
yüksek fiyat
low price
:
düşük fiyat
reasonable price
:
makul fiyat
right price
:
doğru fiyat
fixed price
:
sabit fiyat
falling price
:
düşen fiyat
exorbitant price
:
fahiş fiyat
suggested price
:
önerilen fiyat
asking price
:
satış fiyatı
rising price
:
yükselen fiyat
price may go down
:
fiyat düşebilir
bring down price
:
fiyatı düşürmek
push up price
:
fiyatı yükseltmek
stable price
:
sabit fiyat
market price
:
piyasa değeri
price range
:
fiyat aralığı
price stability
:
fiyat istikrarı
discount price
:
indirim fiyatı
price band
:
fiyat aralığı
price explosion
:
fiyat artışı
bargain a price
:
bir fiyat üzerinde pazarlık yapmak
purchase price
:
alış fiyatı
pay a price
:
bir bedel ödemek
Daha az gör
Price (n) Preposition Kullanımları
in price
:
fiyat bakımından
price for
:
... için fiyat, bedel
at ... price
:
... bir fiyattan
Price ile Bağlantılı Kelimeler
Yükleniyor...
