Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Primary ne demek?

Primary ne demek? Primary ne anlama gelir? Primary İngilizce örnek cümle. Primary eş anlamlıları.

    primary (n)

    önseçim

    primary (adj)

    başlıca

    öncelikli, birincil, asıl

    Primary (adj) ingilizce örnek cümle

    The primary goal of a teacher is to motivate his/her students.

    Bir öğretmenin temel amacı öğrencilerini motive etmektir.

    ilkokul

    Primary (adj) ingilizce örnek cümle

    Primary education should be free in every country.

    İlköğretim her ülkede ücretsiz olmalıdır.

    ilk

    ön

    Primary (adj) ingilizce örnek cümle

    The chances of recovery are higher during the primary stages of the disease.

    Hastalığın ilk evrelerinde iyileşme şansı daha yüksektir.

    Primary (adj) Collocations

    primary aim : temel amaç
    primary campaign : birincil kampanya
    primary care : temel bakım
    primary cause : başlıca neden
    primary colour : ana renk
    36 Örnek daha
    primary commodity : birincil ürün
    primary complaint : birincil şikayet
    primary concern : temel sorun/endişe
    primary culprit : birincil suçlu
    primary duty : birincil görev
    primary education : temel eğitim
    primary election : ön seçim
    primary focus : temel öncelik/odak
    primary function : ana işlev
    primary goal : başlıca hedef
    primary importance : birincil önem
    primary ingredient : birincil içerik
    primary instrument : birincil enstrüman
    primary loyalty : birincil sadakat
    primary means : temel araç
    primary motive : ana/başlıca sebep
    primary objective : temel amaç
    primary phase : birincil evre
    primary purpose : ana amaç
    primary reason : ana sebep
    primary residence : asıl konut
    primary responsibility : temel sorumluluk
    primary role : öncelikli rol
    primary school : ilkokul
    primary source : birincil/ana kaynak
    primary stress : başlıca stres/önem
    primary target : öncelikli hedef
    primary task : temel görev
    primary teacher : ilkokul öğretmeni
    primary tool : birincil araç
    primary victim : birincil kurban
    primary weakness : birincil zayıflık
    primary data : ilk veriler
    primary research : temel araştırma
    primary accent : asıl vurgu
    primary-school teacher : ilkokul öğretmeni
    Daha az gör