Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Problem ne demek?

Problem ne demek? Problem ne anlama gelir? Problem İngilizce örnek cümle. Problem eş anlamlıları.

    problem (n)

    sorun

    mesele

    Problem (n) ingilizce örnek cümle

    They were successful in solving the problem.

    Sorunu çözmede başarılı oldular.

    If you have MS, you may have problems walking or standing.

    MS hastalığınız varsa yürümekte ve ayakta durmakta sorun yaşayabilirsiniz.

    Problem (n) Collocations

    problem may arise : sorun ortaya çıkabilir
    problem may begin : sorun başlayabilir
    problem may beset : sorun etrafını sarabilir
    problem may confront : sorunla karşı karşıya kalınabilir
    problem may emerge : sorun ortaya çıkabilir
    138 Örnek daha
    problem may exist : sorun olabilir
    problem may face : sorunla yüz yüze gelinebilir
    problem may occur : sorun olabilir
    problem may originate : problem kaynaklanabilir
    problem may persist : sorun devam edebilir
    problem may plague : problem bela olabilir
    problem may remain : sorun kalabilir
    problem may surface : sorun ortaya çıkabilir
    acknowledge problem : sorunu kabul etmek
    address a problem : bir problem üzerinde durmak
    admit problem : sorunu kabullenmek
    afflict problem : sorunla karşı karşıya olmak
    aggravate problem : sorunu kötüleştirmek
    alleviate problem : sorunu hafifletmek
    anticipate problem : sorunu tahmin etmek
    approach problem : meseleye yaklaşmak
    assess problem : sorunu değerlendirmek
    attack problem : soruna eğilmek
    attribute problem : sorunu bağlamak
    avoid problem : sorunu önlemek
    battle problem : sorunla mücadele etmek
    blame problem : sorundan sorumlu tutmak
    bring problem : sorun getirmek
    cause problem : sorun yaratmak
    circumvent problem : atlatmak problem
    combat problem : sorunla mücadele etmek
    confront problem : sorunla karşılaşmak
    correct problem : sorunu düzeltmek
    counter problem : soruna karşılık vermek
    create problem : sorun yaratmak
    define problem : problemi tanımlamak
    detect problem : sorunu bulmak
    develop problem : problem gelişmek/oluşmak
    diagnose problem : problem teşhis etmek
    discuss problem : problemi tartışmak
    encounter problems : sorunlarla karşılaşmak
    experience problems : sorunlar yaşamak
    to be faced with a problem : bir sorunla karşılaşmak
    fix a problem : bir sorunu çözmek
    foresee problem : sorunu öngörmek
    forget problem : problemi unutmak
    have problem : sorun yaşamak, sorunu olmak
    identify problem : sorunu saptamak
    indicate problem : sorunu belirtmek
    investigate problem : problemi araştırmak
    isolate problem : problemi yalnız bırakmak
    overcome a problem : bir sorunun üstesinden gelmek
    pinpoint problem : sorunu belirlemek
    pose problem : sorun oluşturmak
    prevent problem : problemi önlemek
    recognize problem : sorunu tanımak
    reduce problem : sorunu azaltmak
    relieve problem : problemi azaltmak
    remedy problem : soruna çözüm bulmak
    resolve problem : sorunu çözmek
    solve a problem : bir problemi çözmek
    study problem : problemi araştırmak
    suffer problem : sorun yaşamak
    tackle problem : sorunla başa çıkmak
    age-old problem : yaşlılık sorunu
    annoying problem : can sıkıcı mesele
    behavioural problem : davranış sorunu
    big problem : büyük sorun
    central problem : temel sorun
    common problem : yaygın/ortak problem
    complex problem : karmaşık sorun
    complicated problem : karmaşık problem
    developmental problem : gelişimsel sorun
    global problem : küresel sorun
    grave problem : ciddi sorun
    growing problem : artan/çoğalan sorun
    huge problem : büyük sorun
    important problem : önemli sorun
    key problem : temel sorun
    long-term problem : uzun vadeli problem
    main problem : asıl sorun
    major problem : büyük sorun
    mathematical problem : matematiksel problem
    mechanical problem : mekanik sorun
    medical problem : tıbbi sorun
    minor problem : küçük problem
    ongoing problem : sürmekte olan problem
    perennial problem : sürekli sorun
    persistent problem : kalıcı, sürekli sorun
    personal problem : kişisel sorun
    physical problem : fiziksel sorun
    political problem : politik sorun
    possible problem : olası problem
    potential problem : olası sorun
    pressing problem : acil sorun
    psychological problem : psikolojik sorun
    real problem : gerçek sorun
    serious problem : ciddi sorun
    significant problem : önemli sorun
    simple problem : basit problem
    slight problem : Hafif sorun
    social problem : toplumsal sorun
    technical problem : teknik sorun
    terrible problem : korkunç sorun
    tough problem : zor problem
    underlying problem : altında yatan problem
    unforeseen problem : beklenmedik sorun
    unresolved problem : çözülmemiş problem
    unsolved problem : çözülmemiş problem
    urgent problem : acil sorun
    ethical problem : etik sorun
    economic problem : ekonomik problem
    enormous problem : büyük problem
    financial problem : maddi sorun
    fundamental problem : temel sorun
    environmental problem : çevresel sorun
    chronic problem : kronik sorun
    basic problem : temel sorun
    logistical problem : lojistik sorun
    problem may come up : sorun çıkabilir
    work out problem : sorunu çözmek
    additional problem : ek sorun
    methodological problem : yöntemsel sorun
    related problem : ilişkili sorun
    specific problem : özel/belli sorun
    deal with a problem : bir sorunla başa çıkmak
    figure out problem : sorunu çözmek
    look at problem : problemi gözden geçirmek
    run into a problem : sorunla karşılaşmak
    sort out problem : problemi çözmek
    problem may stem from : sorun ...dan kaynaklanabilir
    health problem : sağlık sorunu
    present problem : sorun teşkil etmek
    communication problem : iletişim sorunu
    alcohol problem : alkol sorunu
    stomach problems : mide sorunları
    skin problems : cilt problemleri
    chest problems : göğüs hastalığı
    lung problem : akciğer sorunu
    bowel problem : bağırsak sorunu
    behaviour problem : davranış problemi
    face a problem : bir sorunla karşılaşmak
    look into problem : sorunu incelemek
    Daha az gör

    Problem (n) Preposition Kullanımları

    problem for : ... için sorun
    problem about : ... hakkında sorun
    problem of : ...nın problemi
    problem with : ...da sorun

    Problem ile Bağlantılı Kelimeler