problem may exist
:
sorun olabilir
problem may face
:
sorunla yüz yüze gelinebilir
problem may occur
:
sorun olabilir
problem may originate
:
problem kaynaklanabilir
problem may persist
:
sorun devam edebilir
problem may plague
:
problem bela olabilir
problem may remain
:
sorun kalabilir
problem may surface
:
sorun ortaya çıkabilir
acknowledge problem
:
sorunu kabul etmek
address a problem
:
bir problem üzerinde durmak
admit problem
:
sorunu kabullenmek
afflict problem
:
sorunla karşı karşıya olmak
aggravate problem
:
sorunu kötüleştirmek
alleviate problem
:
sorunu hafifletmek
anticipate problem
:
sorunu tahmin etmek
approach problem
:
meseleye yaklaşmak
assess problem
:
sorunu değerlendirmek
attack problem
:
soruna eğilmek
attribute problem
:
sorunu bağlamak
avoid problem
:
sorunu önlemek
battle problem
:
sorunla mücadele etmek
blame problem
:
sorundan sorumlu tutmak
bring problem
:
sorun getirmek
cause problem
:
sorun yaratmak
circumvent problem
:
atlatmak problem
combat problem
:
sorunla mücadele etmek
confront problem
:
sorunla karşılaşmak
correct problem
:
sorunu düzeltmek
counter problem
:
soruna karşılık vermek
create problem
:
sorun yaratmak
define problem
:
problemi tanımlamak
detect problem
:
sorunu bulmak
develop problem
:
problem gelişmek/oluşmak
diagnose problem
:
problem teşhis etmek
discuss problem
:
problemi tartışmak
encounter problems
:
sorunlarla karşılaşmak
experience problems
:
sorunlar yaşamak
to be faced with a problem
:
bir sorunla karşılaşmak
fix a problem
:
bir sorunu çözmek
foresee problem
:
sorunu öngörmek
forget problem
:
problemi unutmak
have problem
:
sorun yaşamak, sorunu olmak
identify problem
:
sorunu saptamak
indicate problem
:
sorunu belirtmek
investigate problem
:
problemi araştırmak
isolate problem
:
problemi yalnız bırakmak
overcome a problem
:
bir sorunun üstesinden gelmek
pinpoint problem
:
sorunu belirlemek
pose problem
:
sorun oluşturmak
prevent problem
:
problemi önlemek
recognize problem
:
sorunu tanımak
reduce problem
:
sorunu azaltmak
relieve problem
:
problemi azaltmak
remedy problem
:
soruna çözüm bulmak
resolve problem
:
sorunu çözmek
solve a problem
:
bir problemi çözmek
study problem
:
problemi araştırmak
suffer problem
:
sorun yaşamak
tackle problem
:
sorunla başa çıkmak
age-old problem
:
yaşlılık sorunu
annoying problem
:
can sıkıcı mesele
behavioural problem
:
davranış sorunu
big problem
:
büyük sorun
central problem
:
temel sorun
common problem
:
yaygın/ortak problem
complex problem
:
karmaşık sorun
complicated problem
:
karmaşık problem
developmental problem
:
gelişimsel sorun
global problem
:
küresel sorun
grave problem
:
ciddi sorun
growing problem
:
artan/çoğalan sorun
huge problem
:
büyük sorun
important problem
:
önemli sorun
key problem
:
temel sorun
long-term problem
:
uzun vadeli problem
main problem
:
asıl sorun
major problem
:
büyük sorun
mathematical problem
:
matematiksel problem
mechanical problem
:
mekanik sorun
medical problem
:
tıbbi sorun
minor problem
:
küçük problem
ongoing problem
:
sürmekte olan problem
perennial problem
:
sürekli sorun
persistent problem
:
kalıcı, sürekli sorun
personal problem
:
kişisel sorun
physical problem
:
fiziksel sorun
political problem
:
politik sorun
possible problem
:
olası problem
potential problem
:
olası sorun
pressing problem
:
acil sorun
psychological problem
:
psikolojik sorun
real problem
:
gerçek sorun
serious problem
:
ciddi sorun
significant problem
:
önemli sorun
simple problem
:
basit problem
slight problem
:
Hafif sorun
social problem
:
toplumsal sorun
technical problem
:
teknik sorun
terrible problem
:
korkunç sorun
tough problem
:
zor problem
underlying problem
:
altında yatan problem
unforeseen problem
:
beklenmedik sorun
unresolved problem
:
çözülmemiş problem
unsolved problem
:
çözülmemiş problem
urgent problem
:
acil sorun
ethical problem
:
etik sorun
economic problem
:
ekonomik problem
enormous problem
:
büyük problem
financial problem
:
maddi sorun
fundamental problem
:
temel sorun
environmental problem
:
çevresel sorun
chronic problem
:
kronik sorun
basic problem
:
temel sorun
logistical problem
:
lojistik sorun
problem may come up
:
sorun çıkabilir
work out problem
:
sorunu çözmek
additional problem
:
ek sorun
methodological problem
:
yöntemsel sorun
related problem
:
ilişkili sorun
specific problem
:
özel/belli sorun
deal with a problem
:
bir sorunla başa çıkmak
figure out problem
:
sorunu çözmek
look at problem
:
problemi gözden geçirmek
run into a problem
:
sorunla karşılaşmak
sort out problem
:
problemi çözmek
problem may stem from
:
sorun ...dan kaynaklanabilir
health problem
:
sağlık sorunu
present problem
:
sorun teşkil etmek
communication problem
:
iletişim sorunu
alcohol problem
:
alkol sorunu
stomach problems
:
mide sorunları
skin problems
:
cilt problemleri
chest problems
:
göğüs hastalığı
lung problem
:
akciğer sorunu
bowel problem
:
bağırsak sorunu
behaviour problem
:
davranış problemi
face a problem
:
bir sorunla karşılaşmak
Daha az gör