Proportional [Adjective] İngilizce örnek cümle

Proportional sesli dinle

proportional (adj)

orantısal

Other things being equal, the tax rate for pensions will be proportional to this ratio.

Diğer şeyler eşit olduğunda, emekli maaşları için vergi oranı bu oranla orantılı olacaktır.

Loss of weight is directly proportional to the rate at which the disease is progressing.

Kilo kaybı, hastalığın ilerleme hızı ile doğru orantılıdır.

approximately proportional : yaklaşık orantılı

directly proportional : doğru orantılı

inversely proportional : ters orantı

roughly proportional : kabaca orantılı

proportional increase : oransal artış

proportional representation : orantılı temsil

be proportional : orantılı olmak

proportional to : …ile orantılı