Questioning [Noun] İngilizce örnek cümle

Questioning sesli dinle

questioning (adj)

araştırmaya hevesli

question (v)

soru sormak, soru yöneltmek, şüphelenmek

counsel may question : avukat soru sorabilir

critic may question : eleştirmen sorabilir

eye may question : göz soru sorabilir

police may question : polis sorabilir

report may question : rapor sorabilir

sceptic may question : kuşkucu soru sorabilir

question ability : yeteneğini sorgulamak

question assumption : varsayımı sorgulamak

question belief : inancı sorgulamak

question competence : yeteneği sorgulamak

question correctness : soru doğruluğu

question existence : varlığını sorgulamak

question importance : önemini sorgulamak

question judgement : hükmü sorgulamak

question loyalty : bağlılığı sorgulamak

question reliability : güvenilirliği sorgulamak

question validity : geçerliliğini sorgulamak

question view : görüşü sorgulamak

accept without questioning : sorgulamadan kabul etmek

question about : ...hakkında soru sormak

questioning (n)

aggressive questioning : saldırgan soruşturma

intensive questioning : yoğun sorgulama

repeated questioning : tekrarlanan sorgulama

tough questioning : zor sorgulama

under questioning : sorgu altında