Recession [Noun] İngilizce örnek cümle

Recession sesli dinle

recession (n)

durgunluk

This increase in unemployment is a consequence of the recession.

İşsizlik oranındaki bu artış, durgunluğun bir sonucudur.

Poverty became commonplace in the towns due to the economic recession.

Ekonomik durgunluk nedeniyle şehirlerde yoksulluk yaygınlaştı.

recession may begin : durgunluk başlayabilir

recession may end : durgunluk sona erebilir

recession may hit : durgunluk vurabilir

recession may loom : durgunluk görünebilir

recession may start : durgunluk başlayabilir

avoid recession : durgunluktan kaçınmak

cause recession : durgunluğa sebep olmak

experience recession : durgunluk yaşamak

prevent recession : durgunluğu önlemek

bad recession : ciddi durgunluk

global recession : küresel durgunluk

long recession : uzun süren gerileme

prolonged recession : uzun süreli durgunluk

severe recession : ciddi gerileme

economic recession : ekonomik durgunluk