Red [Adjective] İngilizce örnek cümle

Red sesli dinle

red (adj)

kızıl, kızarık

There are many red flowers in the garden.

Bahçede birçok kırmızı çiçek var.

completely red : tamamen kırmızı

slightly red : biraz kırmızı

red apple : kırmızı elma

red brick : kırmızı tuğla

red carpet : kırmızı halı

red cheek : kırmızı yanak

red colour : kırmızı renk

red eye : kırmızı göz

red face : kırmızı surat

red hair : kızıl saç

red meat : kırmızı et

red mud : kırmızı çamur

red onion : kırmızı soğan

red pepper : kırmızı biber

red rice : kırmızı pirinç

red rose : kırmızı gül

red wine : kırmızı şarap

become red : kızarmak

red blood cell : kırmızı kan hücresi / alyuvar

red prescription : kırmızı reçete

rich red : koyu kırmızı

deep red : koyu kırmızı