Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Remaining ne demek?

Remaining ne demek? Remaining ne anlama gelir? Remaining İngilizce örnek cümle. Remaining eş anlamlıları.

    remain (v)

    kalmak

    varlığını sürdürmek, devam etmek, artakalmak, geriye kalmak

    Remaining (v) ingilizce örnek cümle

    It is better to remain silent, than to talk without purpose.

    Sessiz kalmak amaçsız konuşmaktan daha iyidir.

    Remaining (adj) Collocations

    cause may remain : neden sürebilir
    challenge may remain : engel sürebilir
    danger may remain : tehlike devam edebilir
    disagreement may remain : anlaşmazlık kalabilir
    doubt may remain : şüphe kalabilir
    135 Örnek daha
    expression may remain : ifade kalabilir
    fact may remain : gerçek kalabilir
    hope may remain : umut kalabilir
    inequality may remain : eşitsizlik devam edebilir
    loyalty may remain : sadakat kalabilir
    mystery may remain : gizem kalabilir
    myth may remain : efsane kalabilir
    possibility may remain : olasılık kalabilir
    problem may remain : sorun kalabilir
    puzzle may remain : bulmaca kalabilir
    question mark may remain : soru işareti kalabilir
    scar may remain : yara izi kalabilir
    situation may remain : durum devam edebilir
    suspicion may remain : şüphe kalabilir
    trace may remain : iz kalabilir
    tradition may remain : gelenek devam edebilir
    uncertainty may remain : belirsizlik devam edebilir
    unemployment may remain : İşsizlik devam edebilir
    weather may remain : hava kalabilir
    remain challenge : sorun olmaya devam etmek
    remain exception : istisna kalmak
    remain favourite : favori olarak kalmak
    remain focus : odaklanmış kalmak
    remain a mystery : gizemini korumak
    remain secret : sır olarak kalmak
    remain active : aktif kalmak
    remain accessible : erişilebilir kalmak
    remain afloat : su üstünde kalmak
    remain alert : uyanık olmak
    remain alive : canlı kalmak
    remain aloof : uzak / ilgisiz kalmak
    remain ambivalent : kararsız kalmak
    remain angry : sinirli kalmak
    remain attached : bağlı kalmak
    remain awake : uyanık kalmak
    remain balanced : dengede kalmak
    remain bright : parlak kalmak
    remain calm : sakin kalmak
    remain cautious : temkinli kalmak
    remain cheerful : neşeli kalmak
    remain closed : kapalı kalmak
    remain common : sıradan kalmak
    remain confident : emin kal
    remain confidential : gizli kalmak
    remain constant : sabit kalmak
    remain controversial : tartışmalı olmaya devam etmek
    remain convinced : ikna olmuş kalmak
    remain crucial : çok önemli kalmak
    remain dangerous : tehlikeli kalmak
    remain depressed : depresyonda kalmak
    remain difficult : zor kalmak, zorluğunu korumak
    remain gloomy : kasvetli kalmak
    remain habitable : yaşamaya devam etmek
    remain healthy : sağlıklı kalmak
    remain ignorant : cahil kalmak
    remain illegal : yasadışı kalmak
    remain impartial : tarafsız kalmak
    remain important : önemli kalmak
    remain impossible : imkânsız kalmak
    remain inaccessible : erişilemez kalmak
    remain inactive : hareketsiz kalmak
    remain inadequate : yetersiz kalmak
    remain incomprehensible : anlaşılmaz kalmak
    remain inconclusive : sonuçsuz kalmak
    remain independent : bağımsız kalmak
    remain indifferent : kayıtsız kalmak
    remain insistent : ısrarcı kalmak
    remain intact : sağlam kalmak
    remain invaluable : paha biçilemez kalmak
    remain invisible : görünmez kalmak
    remain low : düşük kalmak
    remain loyal : sadık kalmak
    remain neutral : tarafsız kalmmak
    remain obscure : belirsiz kalmak
    remain opposed : karşıt kalmak
    remain optimistic : iyimser kalmak
    remain passive : pasif kalmak
    remain peaceful : barış içinde kalmak
    remain popular : popülerliğini korumak
    remain powerless : güçsüz kalmak
    remain preferable : tercih edilmek
    remain profitable : karlı kalmak
    remain prosperous : müreffeh kalmak
    remain rare : nadir kalmak
    remain reluctant : isteksiz kalmak
    remain restricted : kısıtlı kalmak
    remain rigid : katı kalmak
    remain safe : güvende kalmak
    remain the same : aynı kalmak
    remain separate : ayrı kalmak
    remain significant : önemli kalmak
    remain silent : sessiz kalmak
    remain small : küçük/önemsiz kalmak
    remain solid : katı kalmak
    remain stable : sabit kalmak
    remain steady : sabit kalmak
    remain still : hareketsiz kalmak
    remain strained : gergin kalmak
    remain strong : güçlü kalmak
    remain sunny : güneşli kalmak
    remain superficial : yüzeysel kalmak
    remain susceptible : duyarlı kalmak
    remain tense : gergin kalmak
    remain tough : zorlu kalmak
    remain toxic : zehirli kalmak
    remain unacceptable : kabul edilemez kalmak
    remain uncertain : belirsiz kalmak
    remain unchanged : aynı kalmak
    remain uncomfortable : rahatsız kalmak
    remain united : birleşik kalmak
    remain unknown : saklı kalmak
    remain unlikely : olasılık dışı kalmak
    remain valid : geçerli kalmak
    remain valuable : değerli kalmak
    remain visible : görünür halde kalmak
    remain voluntary : gönüllü kalmak
    remain free : özgür kalmak
    remain empty : boş kalmak
    remain elusive : zorluğunu korumak, zor olmak
    remain fragile : kırılgan kalmak
    remain distinct : ayrı kalmak
    remain dominant : baskın kalmak
    remain faithful : sadık kalmak
    remain friendly : dost canlısı kalmak
    remain essential : gerekli kalmak
    remain exclusive : özel kalmak
    remain disturbing : rahatsız edici kalmak
    remain favourable : olumlu/uygun kalmak
    remain exceptional : olağanüstü kalmak
    remain fundamental : temeli olmak
    remain dissatisfied : memnun kalmak
    remain unclear : belirsiz kalmak
    remain hidden : gizli kalmak
    remain awed : hayran kalmak
    remain baffled : apışıp kalmak / şaşakalmak
    Daha az gör
    remaining (adj)

    arta kalan

    kalan, geride kalan

    Remaining (adj) ingilizce örnek cümle

    My brother is my last remaining family.

    Kardeşim son geride kalan ailemdir.

    Remaining (adj) Collocations

    remaining ingredient : kalan içerik
    remaining portion : kalan kısım
    remaining balance : kalan bakiye