Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Restraint ne demek?

Restraint ne demek? Restraint ne anlama gelir? Restraint İngilizce örnek cümle. Restraint eş anlamlıları.

    restraint (n)

    kendini zapt etme

    tutma

    kısıtlama

    sınırlama

    Restraint (n) ingilizce örnek cümle

    The governor wants to put restraints on public service workers' right to strike.

    Vali, kamu hizmeti çalışanlarının grev hakkını kısıtlamak istiyor.

    Restraint (n) Collocations

    demonstrate restraint : kısıtlama göstermek
    exercise restraint : kısıtlamayı kullanmak
    exhibit restraint : kısıtlama göstermek/sergilemek
    have restraint : kısıtlama olmak
    impose restraint : kısıtlamayı dayatmak/zorla kabul ettirmek
    31 Örnek daha
    remove restraint : kısıtlamayı kaldırmak
    require restraint : kendini tutma/kısıtlama/itidal gerektirmek
    show restraint : sınırlama/baskı/çekinme göstermek
    urge restraint : yasaklamaya/sınırlamaya zorlamak/ikna etmek
    use restraint : kısıtlamayı kullanmak
    admirable restraint : hayranlık uyandıran irade gücü
    budgetary restraint : bütçeyle ilgili kısıtlama
    considerable restraint : önemli kısıtlama
    constitutional restraint : anayasal kısıtlama
    conventional restraint : geleneksel/alışılagelmiş kısıtlama
    cultural restraint : kültürel kısıtlama
    great restraint : büyük kısıtlama
    judicial restraint : adli sınırlama
    legal restraint : yasal kısıtlama
    monetary restraint : parasal kısıtlama
    moral restraint : ahlaki kısıtlama
    physical restraint : fiziksel kısıtlama
    political restraint : siyasi kısıtlama
    prior restraint : önceki kısıtlama
    regulatory restraint : (kurallarla) düzenleyici kısıtlama
    remarkable restraint : dikkate değer kısıtlama
    sexual restraint : cinsel kısıtlama/itidal
    social restraint : sosyal kısıtlama
    unconstitutional restraint : anayasaya aykırı kısıtlama
    unlawful restraint : yasadışı kısıtlama
    voluntary restraint : gönüllü kısıtlama
    fiscal restraint : mali kısıtlama
    economic restraint : ekonomik kısıtlama
    emotional restraint : duygusal kısıtlama
    financial restraint : finansal/mali kısıtlama
    call for restraint : kısıtlamaya çağırmak
    Daha az gör