remove restraint
:
kısıtlamayı kaldırmak
require restraint
:
kendini tutma/kısıtlama/itidal gerektirmek
show restraint
:
sınırlama/baskı/çekinme göstermek
urge restraint
:
yasaklamaya/sınırlamaya zorlamak/ikna etmek
use restraint
:
kısıtlamayı kullanmak
admirable restraint
:
hayranlık uyandıran irade gücü
budgetary restraint
:
bütçeyle ilgili kısıtlama
considerable restraint
:
önemli kısıtlama
constitutional restraint
:
anayasal kısıtlama
conventional restraint
:
geleneksel/alışılagelmiş kısıtlama
cultural restraint
:
kültürel kısıtlama
great restraint
:
büyük kısıtlama
judicial restraint
:
adli sınırlama
legal restraint
:
yasal kısıtlama
monetary restraint
:
parasal kısıtlama
moral restraint
:
ahlaki kısıtlama
physical restraint
:
fiziksel kısıtlama
political restraint
:
siyasi kısıtlama
prior restraint
:
önceki kısıtlama
regulatory restraint
:
(kurallarla) düzenleyici kısıtlama
remarkable restraint
:
dikkate değer kısıtlama
sexual restraint
:
cinsel kısıtlama/itidal
social restraint
:
sosyal kısıtlama
unconstitutional restraint
:
anayasaya aykırı kısıtlama
unlawful restraint
:
yasadışı kısıtlama
voluntary restraint
:
gönüllü kısıtlama
fiscal restraint
:
mali kısıtlama
economic restraint
:
ekonomik kısıtlama
emotional restraint
:
duygusal kısıtlama
financial restraint
:
finansal/mali kısıtlama
call for restraint
:
kısıtlamaya çağırmak
Daha az gör