Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Role ne demek?

Role ne demek? Role ne anlama gelir? Role İngilizce örnek cümle. Role eş anlamlıları.

    role (n)

    rol

    görev

    yer, rol

    Role (n) ingilizce örnek cümle

    Mass media plays a significant role in today’s world.

    Kitle iletişim araçları günümüz dünyasında önemli bir rol oynamaktadır.

    Family plays a major role in the society.

    Aile toplumda önemli bir rol oynar.

    Role (n) Collocations

    accept role : rolü kabul etmek
    acknowledge role : rolü kabul etmek
    address role : önem/rol üzerinde durmak
    adopt role : rolü kabul etmek
    analyse role : rolü incelemek
    145 Örnek daha
    appreciate role : rolü kabul etmek
    assess role : rolü değerlendirmek
    assign role : rol vermek
    assume role : rol üstlenmek
    clarify role : rolü açıklığa kavuşturmak
    defile role : rolü kirletmek
    define role : rol tanımlamak
    determine role : rolü belirlemek
    downplay role : downplay rolü
    elucidate role : rolün önemini azaltmak
    embrace role : rolü kucaklamak
    emphasize role : rolü vurgulamak
    establish role : rol biçmek
    evaluate role : rolü değerlendirmek
    examine role : rolünü incelemek
    expand role : rolü genişletmek
    explore role : rolü keşfetmek
    fill role : rolünü doldurmak
    find role : rol bulmak
    fit role : röle uymak
    get role : rol almak
    give role : rol vermek
    handle role : rolü idare etmek
    have role : rol almak
    highlight role : rolü vurgulamak
    identify role : rolü tanımlamak
    increase role : rolü artırmak
    interpret role : rolü yorumlamak
    investigate role : rolü araştırmak
    occupy a role : rol oynamak
    perform a role : rol yapmak | rol oynamak
    play a role : rol oynamak
    recognize role : rolü tanımak
    redefine role : rolü yeniden tanımlak
    relish role : rolü beğenmek
    reprise role : rolü tekrarlamak
    resume role : rolüne devam etmek
    reverse role : rolü değiştirmek
    serve role : göreve hizmet etmek
    strengthen role : rolünü güçlendirmek
    stress role : rolü vurgulamak
    swap role : rolü değiştirmek
    switch role : rol değiştirmek
    take role : rol üstlenmek
    underplay role : rolü kötü oynamak
    understand role : rolü anlamak
    win role : rolü almak
    active role : etkin rol
    advisory role : akıl veren görev
    big role : büyük rol
    central role : merkezi rol
    changing role : değişen rol
    clear role : beliren rol
    comic role : komik rol
    conflicting role : çelişen rol
    constructive role : yapıcı rol
    consultative role : danışma rolü
    critical role : hayati rol
    crucial role : hayati rol
    decisive role : belirleyici rol
    different role : farklı rol
    direct role : doğrudan rol
    huge role : büyük rol
    important role : önemli rol
    influential role : etkili rol
    instrumental role : yararlı rol
    integral role : ayrılmaz rol
    key role : önemli rol
    large role : büyük rol
    leading role : önde gelen/önemli rol
    lesser role : daha az rol
    limited role : sınırlı rol
    main role : ana rol
    major role : büyük/önemli rol
    male role : erkek rolü
    maternal role : anne rolü
    meaningful role : anlamlı rol
    meaty role : özlü rol
    military role : askeri rol
    minor role : küçük rol
    multiple role : çoklu rol
    parental role : ebeveyn rolü
    passive role : pasif rol
    paternal role : baba rolü
    pivotal role : önemli rol
    plum role : iyi rol
    political role : siyasi rol
    positive role : olumlu rol
    possible role : olası rol
    potential role : potansiyel rol
    powerful role : güçlü rol
    primary role : öncelikli rol
    principal role : ana rol
    proactive role : ileriye yönelik görev
    prominent role : önemli rol
    protective role : koruyucu rol
    regulatory role : düzenleyici görev
    secondary role : ikincil rol
    significant role : önemli rol
    small role : küçük rol
    social role : sosyal rol
    special role : özel rol
    specific role : özel rol
    stereotypical role : kalıplaşmış rol
    strategic role : stratejik rol
    subordinate role : alt rol
    subservient role : yararlı görev
    substantial role : önemli rol
    supervisory role : denetleyici görev
    supporting role : yardımcı oyuncu
    symbolic role : sembolik rol
    thankless role : getirisi az rol
    traditional role : geleneksel rol
    tragic role : trajik rol
    unique role : benzersiz rol
    useful role : yararlı rol
    valuable role : değerli rol
    various role : çeşitli rol
    vital role : hayati rol
    dual role : çift ​​görev
    full role : tam rol
    exact role : gerçekçi rol
    female role : kadın rolü
    distinct role : ayrı rol
    dominant role : hakim rol
    dramatic role : dramatik rol
    economic role : ekonomik rol
    essential role : önemli rol
    educational role : eğitim rolü
    fundamental role : temel rol
    expanded role : genişletilmiş rol
    diminished role : azaltılmış rol
    increased role : artan rol
    defined role : tanımlanmış rol
    peacekeeping role : barışı koruma görevi
    starring role : baş rol
    caregiving role : bakıcılık rolü
    managerial role : yönetsel rol
    particular role : özel rol
    consider role : rolünü düşünmek
    take on role : rolü üstlenmek
    take up a role : rol almak/üstlenmek
    carve out role : rolü biçimlendirmek
    play an important role : önemli bir rol oynamak
    backup role : yedek rol
    Daha az gör

    Role (n) Preposition Kullanımları

    role in : ...da rol
    role as : ...olarak rolü
    play role in sth : bir şeyde rol oynamak
    play a role in : ...da rol oynamak