Seed [Noun] İngilizce örnek cümle

Seed sesli dinle

seed (v)

tohum çıkarmak, tohumlamak

sıralamak (en iyi oyuncular arasında)

seed (n)

çekirdek

Beans are a type of edible plant seed.

Fasulye yenilebilir bir bitki tohumu türüdür.

The fertile seeds produced excellent crops.

Verimli tohumlar mükemmel mahsuller üretti.

seed may germinate : tohum çimlenebilir

seed may grow : tohum büyüyebilir

seed may sprout : tohum bitebilir

contain seed : tohum/çekirdek içermek

disperse seed : tohum saçmak/yayılmak/dağılmak

plant seed : tohum ekmek

produce seed : tohum üretmek/vermek/çıkarmak

remove seed : tohumu çıkarmak/uzaklaştırmak/atmak

set seed : tohum açmak

sow seed : tohum ekmek

spread seed : tohum atmak

first seed : (spor yarışında) birinci oyuncu

bad seed : kötü tohum/evlat/kaynak

top seed : (spor) en üst/üst düzey oyuncu

go to seed : tohuma kaçmak

grow from seed : tohumdan büyütmek/yetiştirmek

raise from seed : tohumdan üretmek/yetiştirmek/büyütmek

run to seed : tohuma kaçmak