Sphere [Noun] İngilizce örnek cümle

Sphere sesli dinle

sphere (n)

yuvarlak

The sun looks like a golden sphere.

Güneş altın bir küre gibi görünüyor.

bilgi sahası, bilgi alanı

In the sphere of Linguistics, Noam Chomsky is considered the lead figure.

Dilbilim alanında, Noam Chomsky baş figür olarak kabul edilir.

academic sphere : akademik alan

cultural sphere : kültürel çalışma alanı

political sphere : siyasal çalışma alanı

private sphere : özel alan

public sphere : kamu alanı

separate sphere : ayrı küre

social sphere : sosyal çevre

domestic sphere : aile içi alan

sphere of influence : etki alanı

sphere of : ...alanı