Statement [Noun] İngilizce örnek cümle

Statement sesli dinle

statement (n)

söz, beyan, açıklama, demeç

The predisent's statement cleared up the issue.

Cumhurbaşkanlığının açıklaması konuyu aydınlattı.

Jane was accused of knowingly making a false statement to the police.

Jane, polise bilerek yalan beyanda bulunmakla suçlandı.

statement may condemn : ifade kınayabilir

give statement : ifade vermek

issue statement : bildiri yayınlamak

make a statement : açıklama yapmak

prepare statement : açıklama hazırlamak

bald statement : yalın bir şekilde ifade etme

brief statement : kısa ifade

clear statement : açık ifade

comprehensive statement : kapsamlı beyan

inaccurate statement : yanlış/hatalı ifade

joint statement : ortak beyan

misleading statement : yanıltıcı beyan

political statement : siyasi ifade

written statement : yazılı ifade

formal statement : resmi açıklama

explicit statement : açık beyan

financial statement : mali çizelge / bilanço

put out statement : açıklamayı yayınlamak

election statement : seçim beyanı

bank statement : hesap dökümü

statement about : ... hakkında ifade

in a statement : bir açıklamada