extremely steady
:
son derece istikrarlı
fairly steady
:
oldukça istikrarlı
steady accumulation
:
istikrarlı birikim
steady advance
:
istikrarlı ilerleme
steady aim
:
sabit amaç
steady barrage
:
sürekli baraj
steady beat
:
sürekli atım
steady boyfriend
:
sabit erkek arkadaş
steady breathing
:
sürekli solunum
steady build-up
:
sabit yapı
steady climb
:
sabit tırmanış
steady decline
:
istikrarlı azalma
steady decrease
:
devamlı düşüş/azalma
steady demand
:
devamlı talep
steady deterioration
:
sürekli bozulma
steady downpour
:
sürekli sağanak
steady drip
:
sürekli damla
steady drizzle
:
sürekli çiseleme
steady drone
:
sürekli parazit
steady drop
:
sürekli düşüş
steady employment
:
istikrarlı istihdam
steady erosion
:
sabit erozyon
steady expansion
:
sürekli genişleme
steady fall
:
sürekli düşüş
steady flow
:
sürekli akış
steady gain
:
devamlı kazanç
steady gallop
:
sürekli dörtnala
steady gaze
:
sürekli bakış
steady girlfriend
:
sabit kız arkadaşı
steady glow
:
sürekli parlaklık
steady growth
:
istikrarlı büyüme
steady hand
:
sabit el
steady heartbeat
:
sürekli kalp atışı
steady hum
:
sürekli uğultu
steady improvement
:
istikrarlı gelişim
steady income
:
sabit gelir
steady increase
:
sürekli artış
steady influx
:
sürekli akın
steady job
:
devamlı iş
steady look
:
sabit bakış
steady march
:
istikrarlı yürüyüş
steady market
:
istikrarlı piyasa
steady motion
:
sabit hareket
steady nerve
:
sürekli sinir
steady output
:
sabit çıktı
steady pace
:
sabit hız
steady partner
:
sabit partner
steady procession
:
sabit sıra
steady profit
:
istikrarlı kar
steady progress
:
sürekli gelişme
steady progression
:
sürekli ilerleme
steady pulse
:
sabit nabız
steady rain
:
uzun süren yağmur
steady rate
:
sabit oran
steady recovery
:
sürekli iyileşme
steady reduction
:
sabit azalma
steady relationship
:
sürekli ilişki
steady rhythm
:
sabit ritim
steady rise
:
sürekli yükseliş
steady slide
:
sürekli slayt
steady speed
:
sabit hız
steady stream
:
sürekli akış
steady supply
:
devamlı kaynak
steady temperature
:
sabit sıcaklık
steady throb
:
sabit kısma
steady tread
:
sürekli sırt
steady trend
:
sabit eğilim
steady trickle
:
sürekli damlama
steady voice
:
sabit ses
steady work
:
düzenli çalışma
steady worker
:
sabit işçi
become steady
:
sabit olmak
feel steady
:
sabit hissetmek
hold steady
:
sabit bir şeye tutunmak
keep steady
:
sabit tutmak
look steady
:
sabit görünmek
remain steady
:
sabit kalmak
seem steady
:
sabit görünmek
sound steady
:
kulağa sabit gelmek
stay steady
:
sabit kalmak
Daha az gör