Step up [Phrasal verb] İngilizce örnek cümle

Step Up sesli dinle

step up (pv)

artırmak, yükseltmek, kuvvetlendirmek

The police have stepped up the pressure on beggars working the underground.

Polis, metroda çalışan dilenciler üzerindeki baskıyı artırdı.

Security at the airport has been stepped up since the bomb scare.

Bomba korkusundan sonra havaalanında güvenlik artırıldı.

The bombing has forced Olympic officials to step up security measures.

Bombalama, Olimpiyat yetkililerini güvenlik önlemlerini artırmaya zorladı.

step up production : üretimi hızlandırmak

step up tempo : tempoyu artırmak