Surpass [Verb] İngilizce örnek cümle

Surpass sesli dinle

surpass (v)

üstün olmak, geçmek, aşmak

The athlete surpassed all the others in the several parts of the marathon.

Sporcu maratonun çeşitli bölümlerinde diğerlerini geride bıraktı.

We strive to surpass our customers' expectations every time.

Her zaman müşterilerimizin beklentilerini aşmaya çalışıyoruz.

surpass expectation : beklentiyi aşmak

surpass mark : işareti aşmak

surpass easily : kolayca geçmek

surpass eventually : sonunda geçmek

surpass far : uzak ara geçmek

surpass soon : yakında geçmek

surpass in : ...de geride bırakmak / geçmek