Survival [Noun] İngilizce örnek cümle

Survival sesli dinle

survival (n)

sağ kalma, yaşama

A baby bird's ability to move and its chances of survival are closely tied, a new study finds.

Yeni bir çalışma, yavru bir kuşun hareket etme yeteneği ve hayatta kalma şansının yakından ilişkili olduğunu buldu.

Water is critical for human survival and development.

Su, insanın hayatta kalması ve gelişmesi için çok önemlidir.

Adaptability is essential to survival in a changing environment.

Uyum, değişen bir ortamda hayatta kalmak için gereklidir.

affect survival : hayatta kalmayı etkilemek

assure survival : hayatta kalmak

improve survival : sağkalımı arttırmak

prolong survival : hayatta kalma süresini uzatmak

threaten survival : yaşamı tehdit etmek

human survival : insan sağ kalımı

physical survival : fiziksel olarak hayatta kalma

future survival : gelecekteki hayatta kalma

survival rate : hayatta kalma oranı

survival of the fittest : en güçlünün hayatta kalması