Tackle [Noun] İngilizce örnek cümle

Tackle sesli dinle

tackle (v)

mücadele etmek, çaresine bakmak

Numerous philosophers have attempted to tackle the concept of beauty and art.

Çok sayıda filozof, güzellik ve sanat kavramını ele almaya çalışmıştır.

firefighter may tackle : itfaiyeci mücadele edebilir

tackle corruption : yolsuzlukla mücadele etmek

tackle crime : suçla mücadele etmek

tackle crisis : krizle mücadele etmek

tackle deficit : eksiklikle mücadele etmek

tackle disorder : bozuklukla mücadele etmek

tackle an issue : sorunu ele almak

tackle problem : sorunla başa çıkmak

tackle question : soruyu ele almak

tackle task : görev yapmak

tackle unemployment : işsizlikle mücadele etmek

tackle effectively : etkin bir şekilde mücadele etmek

tackle properly : düzgün bir şekilde mücadele etmek

tackle with : ... ile baş etmek

tackle (n)

gereksinim

break tackle : (topu) ayağından almak

make tackle : mücadele etmek

bad tackle : kötü hamle

brave tackle : cesur mücadele

defensive tackle : savunma amaçlı topu kapma/çalma (futbolda), orta çizgi savunmacısı (amerikan futbolu)

in a/the tackle : mücadelede

tackle against : ... karşı mücadele etmek

tackle from : ...-den ele almak