![Territory [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Territory [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Territory ne demek?
Territory ne demek? Territory ne anlama gelir? Territory İngilizce örnek cümle. Territory eş anlamlıları.
territory
(n)
bölge
toprak, araziTerritory (n) ingilizce örnek cümle
The invaders have given up occupation of large parts of the territories.
İstilacılar, bölgelerin büyük bir bölümünü işgal etmekten vazgeçtiler.
Throughout the rest of the 1800s and 1900s, Greece slowly added nearby islands to its territories.
1800'lerin ve 1900'lerin geri kalanı boyunca, Yunanistan yavaş yavaş yakın adaları kendi topraklarına kattı.
Territory (n) Collocations
annex a territory
:
bir bölgeyi topraklarına katmak
capture a territory
:
bir bölgeyi ele geçirmek
cede a territory
:
bir bölgeyi kaybetmek
chart a territory
:
bölgenin haritasını çizmek
conquer a territory
:
bölgeyi işgal etmek
38 Örnek daha
control a territory
:
bir bölgeyi kontrol etmek
cover a territory
:
bölgeyi kaplamak
defend a territory
:
bir bölgeyi savunmak
enter a territory
:
bir bölgeye girmek
establish a territory
:
bir bölge kurmak
explore a territory
:
bir bölgeyi keşfetmek
govern a territory
:
bir bölgeyi yönetmek
invade a territory
:
bir bölgeyi istila etmek
leave a territory
:
bir bölgeyi terk etmek
lose a territory
:
bir bölgeyi kaybetmek
occupy a territory
:
bir bölgeyi işgal etmek
patrol a territory
:
bir bölgede devriye gezmek
protect a territory
:
bir bölgeyi korumak
rule a territory
:
bir bölgeyi yönetmek
settle a territory
:
bir bölgeye yerleşmek
surrender a territory
:
bir bölgeyi teslim etmek
alien territory
:
yabancı bölge
colonial territory
:
sömürge bölgesi
dangerous territory
:
tehlikeli bölge
hostile territory
:
düşman bölge
national territory
:
ulusal bölge
neighbouring territory
:
komşu bölge
neutral territory
:
tarafsız bölge
new territory
:
yeni bölge
surrounding territory
:
çevreleyen bölge
uncharted territory
:
keşfedilmemiş bölge
unexplored territory
:
keşfedilmemiş bölge
unfamiliar territory
:
yabancı bölge
unknown territory
:
bilinmeyen bölge
vast territory
:
geniş bölge
virgin territory
:
el değmemiş topraklar
foreign territory
:
yabancı bölge
disputed territory
:
tartışmalı bölge
familiar territory
:
tanıdık bölge
friendly territory
:
dost topraklar
conquered territory
:
fethedilmiş bölge
overseas territory
:
denizaşırı bölge
enemy territory
:
düşman bölgesi
Daha az gör
Yükleniyor...
