Tighten [Verb] İngilizce örnek cümle

Tighten sesli dinle

tighten (v)

arm may tighten : kol sıkabilir/sıkıştırabilir

chest may tighten : göğüs sıkışabilir

face may tighten : yüz buruşturulabilir

fist may tighten : yumruk sıkılabilir

grip may tighten : (el)kavrama sertleşebilir

hand may tighten : el sertçe sıkabilir/ezebilir

jaw may tighten : çene sıkılabilir

lip may tighten : dudak sıkılabilir

mouth may tighten : ağız bükülebilir

muscle may tighten : kas sıkılabilir/gerilebilir

noose may tighten : ilmik sıkılabilir

shoulder may tighten : omuz kaskatı kesilebilir

stomach may tighten : mide bulanabilir/burulabilir

throat may tighten : boğaz kısılabilir/sıkışabilir

tighten ban : yasağı sağlamlaştırmak

tighten jaw : çeneyi sıkmak

tighten supervision : denetimi sıkılaştırmak

tighten considerably : önemli ölçüde sıkmak

tighten gradually : yavaş yavaş sıkmak

tighten involuntarily : istemsizce sıkılaştırmak

tighten slightly : biraz sıkın