Toxic [Adjective] İngilizce örnek cümle

Toxic sesli dinle

toxic (adj)

Lead is toxic to every living thing and adversely affects every system in the body.

Kurşun her canlı için toksiktir ve vücuttaki her sistemi olumsuz yönde etkiler.

highly toxic : son derece zehirli

particularly toxic : özellikle zehirli

potentially toxic : potansiyel olarak zehirli

extremely toxic : oldukça zehirli

fairly toxic : oldukça zehirli

toxic chemical : zehirli kimyasal

toxic compound : zehirli bileşik

toxic effect : zehirli etki

toxic emission : zehirli emisyon

toxic fumes : zehirli dumanlar

toxic gas : zehirli

toxic ingredient : zehirli madde

toxic material : zehirli madde

toxic metal : zehirli metal

toxic mould : zehirli küf

toxic pesticide : zehirli böcek ilacı

toxic pollutant : zehirli kirletici madde

toxic pollution : zehirli kirlilik

toxic side effect : zehirli yan etki

toxic substance : zehirli madde

toxic waste : zehirli atık

become toxic : zehirli olmak

prove toxic : zehirli olduğunu kanıtlamak

remain toxic : zehirli kalmak

stay toxic : zehirli kalmak

toxic content : zehirli içerik

toxic to : … için zehirli