Trail [Noun] İngilizce örnek cümle

Trail sesli dinle

trail (v)

peşinden sürüklemek

gerisinde olmak

takip etmek

hand may trail : el (yavaşça) gezdirilebilir

ivy may trail : sarmaşık tırmanabilir

wire may trail : kablo uzabilir/gidebilir

trail slightly : biraz iz

trail (n)

dağ yolu

We walked down the trail to the beach.

Sahile doğru yürüdük.

trail may begin : iz sürme başlayabilir

trail may cross : iz geçebilir

trail may follow : mahkeme takip edebilir

trail may go : iz gidebilir

trail may lead : yol yönelebilir

trail may pass : iz geçebilir

trail may run : yol çalışabilir

trail may start : iz başlayabilir

trail may wind : iz gidebilir/uzanabilir

leave trail : iz bırakmak

make trail : iz yapmak

presidential trail : başkanlık yolu

rocky trail : kayalık yol

ski trail : kayak parkuru

jogging trail : koşu parkuru