Tremble [Noun] İngilizce örnek cümle

Tremble sesli dinle

tremble (v)

The collapse was so severe that the ground trembled.

Çöküş o kadar şiddetliydi ki yer titredi.

Her lower lip trembled as if she was about to cry.

Alt dudağı ağlayacakmış gibi titredi.

arm may tremble : kol titreyebilir

body may tremble : vücut titreyebilir

chin may tremble : çene titreyebilir

earth may tremble : toprak/zemin sallanabilir

hand may tremble : el titreyebilir

knee may tremble : diz titreyebilir

leg may tremble : bacak titreyebilir

lip may tremble : dudak titreyebilir

mouth may tremble : ağız titreyebilir

muscle may tremble : kas titreyebilir

voice may tremble : ses titreyebilir

tremble slightly : biraz titremeye

tremble violently : şiddetle titre(t)mek

tremble badly : fena halde titremek

tremble (n)

make tremble : titremek