Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Ultimately ne demek?

Ultimately ne demek? Ultimately ne anlama gelir? Ultimately İngilizce örnek cümle. Ultimately eş anlamlıları.

    ultimately (adv)

    sonunda

    sonuçta, nihayetinde, eninde sonunda

    Ultimately (adv) ingilizce örnek cümle

    The American Declaration of Independence ultimately led to the Revolutionary War.

    Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi en sonunda Bağımsızlık Savaşı'na yol açtı.

    After a six-week trial, the accused was ultimately convicted of murder.

    Altı haftalık bir duruşmanın ardından sanık, sonunda cinayetten suçlu bulundu.

    Untreated infections can ultimately lead to kidney failure.

    Tedavi edilmeyen enfeksiyonlar nihayetinde böbrek yetmezliğine yol açabilir.

    Ultimately (adv) Collocations

    ultimately accountable : nihayetinde sorumlu
    ultimately decisive : nihayetinde belirleyici
    ultimately destructive : eninde sonunda yıkıcı
    ultimately doomed : sonunda mahkum
    ultimately fatal : sonunda ölümcül
    42 Örnek daha
    ultimately fruitless : sonunda sonuçsuz
    ultimately frustrating : sonunda sinir bozucu
    ultimately futile : nihayetinde boşuna
    ultimately impossible : nihayetinde imkânsız
    ultimately inconclusive : sonunda sonuçsuz
    ultimately irreconcilable : sonunda uzlaştırılamaz
    ultimately pointless : sonunda anlamsız
    ultimately responsible : nihai olarak sorumlu
    ultimately successful : sonunda başarılı
    ultimately suicidal : sonunda intihara meyilli
    ultimately triumphant : sonunda muzaffer
    ultimately uplifting : nihayetinde neşelendiren/moral verici
    ultimately victorious : sonuçta galip
    backfire ultimately : en sonunda olumsuz sonuçlanmak
    benefit ultimately : nihayetinde faydalanmak
    decide ultimately : nihayetinde karar vermek
    defeat ultimately : nihayetinde yenmek
    depend ultimately : nihayetinde bağlı olmak
    derive ultimately : nihayetinde türetmek
    descend ultimately : eninde sonunda inmek
    destroy ultimately : nihayetinde yok etmek
    determine ultimately : nihayetinde belirlemek
    eliminate ultimately : nihayetinde ortadan kaldırmak
    emerge ultimately : sonuçta ortaya çıkmak
    fulfil ultimately : nihayetinde yerine getirmek
    gain ultimately : nihayetinde kazanmak
    improve ultimately : nihayetinde geliştirmek
    lead ultimately : eninde sonunda öncülük yapmak
    persuade ultimately : sonunda ikna etmek
    prevail ultimately : sonunda yenmek
    reject ultimately : nihayet reddetmek
    replace ultimately : eninde sonunda değiştirmek
    resolve ultimately : eninde sonunda çözmek
    rest ultimately : nihayetinde dinlenmek
    result ultimately : nihayetinde sonuçlanmak
    ultimately succeed : sonunda başarılı olmak
    succumb ultimately : sonunda yenilmek
    translate ultimately : nihayet tercüme etmek
    triumph ultimately : sonunda zafer kazanmak
    undermine ultimately : nihayetinde zarar vermek
    weaken ultimately : sonunda zayıflamak/gücünü kaybetmek
    win ultimately : eninde sonunda kazanmak
    Daha az gör