![Uncomfortable [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Uncomfortable [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Uncomfortable ne demek?
Uncomfortable ne demek? Uncomfortable ne anlama gelir? Uncomfortable İngilizce örnek cümle. Uncomfortable eş anlamlıları.
uncomfortable
(adj)
rahatsız
konforsuz, rahatsız edici, sıkılmışUncomfortable (adj) ingilizce örnek cümle
These shoes are really uncomfortable, the tongue keeps folding itself!
Bu ayakkabılar gerçekten rahatsız edici, dil kendini katlayıp duruyor!
Uncomfortable (adj) Collocations
acutely uncomfortable
:
ciddi rahatsız edici
clearly uncomfortable
:
açıkça rahatsız edici
decidedly uncomfortable
:
kesinlikle rahatsız edici
deeply uncomfortable
:
çok rahatsız edici
highly uncomfortable
:
son derece rahatsız edici
39 Örnek daha
horribly uncomfortable
:
korkunç derecede rahatsız edici
increasingly uncomfortable
:
giderek rahatsız edici
incredibly uncomfortable
:
inanılmaz rahatsızlık
mildly uncomfortable
:
hafif rahatsız edici
obviously uncomfortable
:
belli ki rahatsız edici
physically uncomfortable
:
fiziksel olarak rahatsız edici
profoundly uncomfortable
:
son derece rahatsız edici
slightly uncomfortable
:
biraz rahatsız edici
suddenly uncomfortable
:
aniden rahatsız edici
terribly uncomfortable
:
çok rahatsız
vaguely uncomfortable
:
belli belirsiz rahatsızlık
visibly uncomfortable
:
gözle görülür rahatsızlık
extremely uncomfortable
:
son derece rahatsız/sıkılmış
fairly uncomfortable
:
oldukça rahatsız edici
downright uncomfortable
:
düpedüz rahatsızlık
distinctly uncomfortable
:
belirgin şekilde rahatsız edici
uncomfortable chair
:
rahatsız sandalye
uncomfortable feeling
:
rahatsızlık hissi
uncomfortable pause
:
rahatsız edici duraklama
uncomfortable position
:
rahatsız duruş
uncomfortable ride
:
rahatsız edici sürüş
uncomfortable silence
:
rahatsızlık veren sessizlik
uncomfortable situation
:
rahatsız durum
uncomfortable truth
:
rahatsız edici gerçek
appear uncomfortable
:
rahatsız görünmek
be uncomfortable
:
rahatsız olmak
become uncomfortable
:
rahatsız olmak
feel uncomfortable
:
rahatsız hissetmek
find uncomfortable
:
rahatsız bulmak
find sth uncomfortable
:
bir şeyi rahatsız edici bulmak
get uncomfortable
:
rahatsız olmak
grow uncomfortable
:
rahatsız olmak
leave sb uncomfortable
:
birini rahatsız etmek
look uncomfortable
:
rahatsız görünmek
make sb uncomfortable
:
birini rahatsız etmek
make sth uncomfortable
:
sth rahatsız etmek
remain uncomfortable
:
rahatsız kalmak
seem uncomfortable
:
rahatsız görünmek
sound uncomfortable
:
kulağa rahatsız edici gelmek
Daha az gör
Uncomfortable (adj) Preposition Kullanımları
uncomfortable with
:
…dan rahatsızlık duymak
uncomfortable about
:
... konusunda rahatsız
Yükleniyor...
