Underlying [Adjective] İngilizce örnek cümle

Underlying sesli dinle

underlie (v)

temelinde yatmak, ...in asıl nedeni olmak

assumption may underlie : varsayım altında yatabilir

issue may underlie : sorun altında yatabilir

philosophy may underlie : felsefe altında yatabilir

principle may underlie : ilke altında yatabilir

underlying (adj)

esas, gerçek

underlying assumption : altında yatan varsayım

underlying cause : altında yatan sebep

underlying principle : altında yatan ilke

underlying problem : altında yatan problem

underlying reason : altta yatan neden

underlying structure : temeldeki yapı

underlying tendency : altında yatan eğilim

underlying truth : altında yatan gerçek

underlying weakness : temel zayıflık

underlying process : altında yatan süreç